Dönüşü merakla beklenen dizilerden biriydi Show TV'nin 'Çukur'u... Gördük ki, adeta Esad güçleri tarafından bombalanmış görüntüsü veren mahalle tarumar olmuş. 'Koçovalılar'ın yerini, kendilerine 'Kara Kuzular' diyen bir serseri güruhu almış. 'Büyük kardeş' 'Cumali' hapisten kaçıp 'Kara Kuzular'a celep olmuş.
Düğün katliamından yaralı kurtulanlar ise vücutlarından ziyade, ruhlarında açılan yaralarla delik deşik olmuşlar.
Mahalle ise iki psikopat 'Çeto' ile 'Mahsun'un yönetimine geçmiş. Hemen belirtmeliyim ki, Necip Memili ('Cumali'), Berkay Ateş ('Mahsun') ve Erkan Avcı ('Çeto'), bu diziden çok ekmek yer. Rollerine 'cuk' oturan bu üçlü, diziyi sezon sonuna kadar sürükler.
Gelelim dizinin tehlikeli mesajına... Sanki alttan alta deniliyor ki, 'Eğer bir çeteye, örgüte, kabileye, klana mensup değilsen, bir hiçsin.' Resim iç karartıcı. Birey olmak, yaşamaya yetmiyor gibi. Var olmanın tek şartı, bir çetenin mensubu olmakmış gibi resmediliyor. Öyle bir mahalle ki, içine polis giremiyor.
Hukuktan, adaletten kimsenin haberi yok. 'Racon' her şeyin üzerinde. İşte tehlike de tam burada. Dünyanın sözde en medeni toplumu ABD, çetelere karşı büyük savaş verdi, veriyor. Almanya, ırkçı Neonaziler'i bir türlü bünyesinden arındıramadı. İngiltere'de holiganizm hortladı, hortlayacak.
Güney Amerika ülkeleri; adam kaçırıp öldüren, uyuşturucu ticareti için her şeyi göze alan çeteler tarafından kuşatılmış halde. Bizim ise örgüt ve çetelerden neler çektiğimiz ortada. Böyle bir dünyada çete benzeri oluşumları 'olmazsa olmaz' gibi göstermek, içinden kurtulmaya çalıştığımız 'Çukur'u daha da derinleştirmez mi?