Deniz Berdan da Eda Taşpınar gibi durumdan rahatsız... "Bu kadar vasıfsız olarak tarif edilmek çok ağrıma gidiyor" dedi. Sonra da beni şaşırtan bir laf etti: "Medya şu ikoncan lafını kullanmasa..." Ah ne kadar iyi olur. Medya unutmaya hazır ama hayat unutturmuyor ne yazık ki! Bakın İvana Sert, Bodrum'da Şamdan'a acayip pozlar vermiş yine... Neyse... Deniz Berdan böylesi boş bir imajın içine hapsolmaktan rahatsız. Ama peki o da buna meydan vermedi mi? Onu anlamaya çalışarak sorularımı sordum. Dedim ki; "Her davete katıldınız, her zaman dikkat çeken kıyafetler giydiniz ve kameralara poz veren de sizdiniz. Abartıya kaçtığınızı hiç düşünmediniz mi?" "Evet, bazen kıyafetlerde işin dozunu kaçırmış olabilirim. Ama bu benim hobim. 18 yaşımda dergilerde moda editörlüğü yapardım. Bu benim içimdeki bir renk. Böyle olmayı seviyorum" dedi. Ama algıdan şikayetçi. Yani dünya umurunda olmayan, eşi çalışıyor, kadın da çatır çatır para harcıyor imajı içinde göründüğüne inanıyor. Bu da onu rahatsız ediyor. "Bir sezonda gardrobunuz için ne kadar para harcarsınız?" dediğimde de şaşırtıyor beni. Markalara büyük paralar vermediğini, tercihlerini genç tasarımcılardan yana kullandığını söylüyor. Üç yıldır çanta almamış. 50 liralık çantalarla dolaştığını söylüyor. Giyinmek için bilinçsizce para harcamazmış. Yani hiçbir zaman baştan aşağı marka kıyafetlere bürünmediğini söylüyor. "Bir davete giderken kendiniz için mi yoksa size baksınlar, dikkat çekesiniz diye mi giyinirsiniz?" diye de sordum tabii. "Ben kendim ve eşim için giyiniyorum. Hem kendime değer veriyorum, hem ona" dedi. Yaz tatilini geçirdiği Türkbükü'nden enstantanelerle her gün gazete sayfalarına konuk olması nedeniyle artık halk tarafından da tanınmaya başlamış. Ki bu da özgürlüğün elden gitmesi demek. Bu nedenle artık rahatsız olmaya başlamış. Ee tabii artist değilsiniz şarkıcı değilsiniz. Gelip sizden imza falan isteyecek halleri de yok. Olsa olsa gözlerini dikmiş bakıyorlardır sürekli. Bu bakışların altında yürümek de kolay olmasa gerek. Sonuç; şu andan itibaren ben 'ikoncan'lardan vazgeçiyorum... Haydi bakalım; onlar da vazgeçebilecek mi? Eğer hâlâ objektiflere poz vermeye devam ederlerse samimiyetlerinden şüphe edeceğim.