Amerika'da iki kadın kendi evlerinde sigara içen komşularını dava etmiş. Ev duvarlarından sigara dumanının geçtiği iddiasıyla mahkemeye başvuran kadınlar milyon dolarlık tazminat peşindeymiş. Sigara karşıtlığı Amerika'da bu noktaya kadar gelmiş. Haberi duyunca 'Yok artık' dedik. Evet, içenlerle içmeyenler arasında bir savaş var. Türkiye'de henüz böyle olaylar duymadık ama ufak tefek tatsızlıklar da olmuyor değil. Geçenlerde Nişantaşı'nda bir kafede oturan arkadaşım, sigara içtiği için hemen yanında oturan bir kadının tacizine uğramış. Kadın sürekli eliyle dumanı dağıtmaya çalışıyormuş. Ve en sonunda 'sigaranızı söndürür müsünüz?' demiş. (Ki olay açık havada geçiyor.) Garsonlar, 'Sizi içeri alabiliriz, içerisi gayet uygun' demişler, kadın da 'herkes dışarıda otururken ben niye içeride oturayım' demiş. (Ah şu herkesle birlikte, birarada olma arzusu!) Arkadaşım, 'E, biz zaten cezalıyız, dışarı atıldık. Şimdi bir de bunlarla mı uğraşacağız' dedi. Uğraşmamalıyız tabii. İçmeyenlerin hakkına nasıl saygı gösteriliyorsa, içenlerin de hakkı var. O hak da saygı gerektiriyor...