Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Yıldızlı gecenin fiyaskosu

Orhan Gencebay'ın sanat hayatının 60'ıncı yıl kutlaması için yapılan geceyle ilgili tartışmalar sürüyor.
Çok kısa sürede büyük bir organizasyon yapılmış, binlerce kişiye davetiye dağıtılmış, şarkıcılar ikna edilmiş, sahneye birbirinden ünlü isimler çıkmış ama geceye özgü bir fiyasko var.
Uzun süredir böyle kalabalık gecelere katılmama kararı almama rağmen, "Bu geceye gitmem gerek" dedim.
İstanbul Kongre Merkezi'ne geldiğimde umutluydum. Kırmızı halılar döşenmiş, kapıda belki yüze yakın gazeteci, televizyoncu var, güvenlik geçişleri çok dikkatli.
İçeri girdik, yerimize oturduk. Salon ikiye ayrılmış; ön kısımlar kırmızı renkli güvenlik kartlarıyla geçilebilen VIP bölüm, o bölüm bir bantla ayrılmış. Görevliler konukların ellerindeki kartlara bakarak ön tarafa alıyorlar ya da diğer taraflara yönlendiriyorlar ama bizde herkes VIP. Olmasa bile ruhen öyle!

VIP BÖLÜME GİRME ÇABASI
4 bin kişilik salona giren herkes önce o bölüme geldi, inanılmaz bir çabayla öne geçmeye çalıştı. "Önde eşim oturuyor, arkadaşım oturuyor. Davetiyem onda" diye yalan söyleyenler oldu. Aradan sıyrılıp ön kısma geçen hanım, kendisiyle aynı ataklığı gösteremeyen kızına bağırıyordu: Ne salak şeysin sen!
Görevliyi ikna etmek için, cep telefonuyla VIP kısımdaki hayali arkadaşıyla konuşanlar bile vardı.
Bir sosyetik hanımın ısrarla öne geçme çabası ise komik ötesiydi. Bütün enerjisini sadece o kırmızı hatta geçebilmek için harcadı. Sonunda VIP bölümün en arka sırasında oturdu ama olsun oturdu ya!
Tabii bizde bir davet kültürü olmadığı için, görüntü olarak ortaya karışık bir durum söz konusuydu. Tuvaletle gelen de vardı, blucinle gelen de...
Böyle 'yıldızlı' bir geceden anlatılacak bir bu konu mu var diyorsanız; her şey yazıldı, çizildi zaten. Şunu söyleyebilirim; iyi niyetle yapılmış bir geceydi ama olağanüstü değildi.
Olağanüstü olması için zaten organizasyonu yapanın iyi niyeti yetmiyor.
Asıl önemlisi şu: Orhan Gencebay'ın da dediği gibi, böyle geceler genelde sanatçılar öldükten sonra yapılır; bu bir ilkti. Yaşarken bir sanatçıya bir büyük mutluluk yaşatıldı. Bunun niyeti bile yeter...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA