Sabah Gazetesi'nin geçtiğimiz yıl başlattığı İl Buluşmaları için bu kez hepimizin 'Tekstilin başkenti' olarak bildiği Denizli'deydik.
Hep söylediğim gibi Sabah Yazarlar Kulübü'nün bu çok ses getiren etkinliği, en çok da benim gibi İstanbul, Bodrum, Antalya üçgeninden pek dışarı çıkamayan ülke cahillerine yaradı. Daha önce gittiğim illerde olduğu gibi yine büyük şaşkınlık yaşadım.

Bu arada pek çok kişi, Denizli'yi benim gibi sadece 'Tekstilin başkenti' olarak biliyor olabilir ama inanın hiç de öyle değilmiş... Turizm'de Türkiye beşincisi olduğunu da öğrendiğim Denizli, denizi olmadığı halde Avrupa ülkelerine deniz ürünleri ihraç eden bir şehir ve daha pek çok 'en'e de sahip... Yani Denizli, horoz ve Pamukkale'den ibaret değil!

DOĞASIYLA DA ÇOK ZENGİN

2011'de, yıllarca yardımcılığını üstlendiği Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'den bayrağı devralan ve daha da ileriye taşıyan Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan kendini; ekonomisiyle de, tarihiyle de, doğasıyla da, çok zengin olan bu şehre adamış.
Görenlerin söylediğine göre, eski Denizli ile yenisi arasında dağlar kadar fark varmış.
Gerçekten de Denizli, düzenli bir şehir; sokaklar geniş, yerlerde çöp yok.
Yolu düşeceklere bir bilgi vereyim; 20 numaralı belediye otobüsünün peşini bırakmayın... Özel bir yazılım sayesinde bu otobüs hiç kırmızı ışığa yakalanmıyor...

Hem havasının, hem de insanının sıcaklığı, dedikleri kadar varmış diyeceğiniz Denizli, gerçekten her yönüyle övgüyü hak ediyor...

DENİZLİ'NİN DE KEBABI VAR

Denizli'nin en meşhur yemeği Denizli kebabı. Bunu da kesinlikle Kebapçı Enver'de yemeniz gerekiyor. Elle yeme geleneğinin bugün de sürmesini sağlayan şehrin en meşhur bu kebapçısında bol yağlı, lezzetli ete doyacaksınız.Testi kebabı, tandır, keşkek, mantı, aşure ve Zafer gazozu tavsiye edebileceğim lezzetler...

Pamukkale travertenleri, Hierapolis ve Laodikeia antik kentlerine bir gün ayırmanızda yarar var. Denizli'nin Bağbaşı mahallesinden kalkan teleferiklerle şehir manzarasını izleyerek beş dakikalık bir yolculukla 1400 metre yükseklikteki Bağbaşı Yaylası'na çıkmayı da unutmayın derim. Son olarak, çoğunluğunu Babadağlı esnafların oluşturduğu, tekstil ürünlerinin merkezi olan Denizli'nin en eski çarşılarından Babadağlılar İş Hanı'nı dolaşmadan dönmeyin.
Denizli'den eliniz kolunuz dolu döneceğinize eminim.
Kısaca, modern bir Ege şehri olan Denizli'ye gitmeniz için onlarca sebep var ve her şeyiyle keşfedilmeye değer...