Geçen haftaki sekssiz evliliklerle ilgili yazıma bir erkek okurumdan gelen maile çok güldüm: "Sekssiz evlilikler diye yazmışsınız da, aslında evliliklerimizde bol seks var ama eşlerimizle değil, sevgililerimizle... Bir de bu konuya değinseniz de, biz de bir feyz alsak..." Amerika'da yapılan yeni bir araştırmada, erkeklerin yüzde 60'ı eşlerini aldattıklarını söylemiş. Aldatma sebeplerinin de seks değil, eşleri ile yaşadıkları duygusal kopukluk olduğunu belirtmişler. Hatta yüzde 12'si aldattıkları kadının, eşlerinden daha güzel olmadığını söylemiş!
KADINLAR DA BOZDU
Evlilikte sadakat sözünü bozan kadınların sayısı da tırmanışta... Evli kadınların yüzde 40'ı, arzuladığı ilgiyi başka erkeğin kollarında arıyormuş. Aslında ben bu rakamın daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Çoğunuz bunu kendi çevrenizden de biliyorsunuzdur ama toplum kadının aldatmasına daha yargılayıcı baktığı için kadınlar kendi tecrübelerini sadece çok yakın arkadaşları ile paylaşıyorlar. Çoğunun aldatma nedeni de arzulandığını bilmek, eskiyen bir evliliğin içinde cinsel kimliklerini daha olgun bir kadın olarak tekrar keşfedebilmek... Evli erkeklerle ilişkisi olan kadınların bir türlü cevap bulamadıkları soru da şudur: "Beni sevdiğini söylüyor. Karısı ile hiçbir yakınlıklarının olmadığını anlatıyor. O halde karısını boşayıp, beni neden almıyor?"
SADECE TUTKU DEĞİL
Bu sorunun cevabı çok basit: Birincisi, çoğu erkek aslında karısını sevmiyor değil. Belki uzun süredir anlaşılmak istedikleri gibi anlaşılmadıklarını düşünüyorlar ve dışarıdaki kadın, ihtiyaç duydukları ilgiyi gösteriyor. Tarihin başından beri kazanmaya programlanmış erkek zihniyeti de evde bir türlü göremediği takdiri dışarıda kazandığını düşünüyor. Öte yandan eşleri; evlerini, çocuklarını, sosyal hayatlarını düzenliyor, eksiklerini tamamlıyor, yeri gelince yarım kalan cümlelerini bitiriyor, iyi arkadaşlar... Hatta kocalarının ailelerine bile onlardan daha yakınlar çoğunlukla... Tüm bunları sadece 'tutku' için bırakmaya değmiyor. Çünkü tutku ele geçirilmediği sürece kalıcı. Sonuçta 'ulaşılamayan'a ulaştıklarında ondan da sıkılacaklar... Eğer eşleri ile aralarında çok büyük bir kopukluk yoksa niye bütün düzen altüst olsun? Aslında biz insanlar mutlu olmak için yaratılmamışız. Hepimizin doğasındaki bir karanlık yön, ilişkilerimizi sabote ediyor. İnsanın duygusal evrimini inceleyen sosyal bilimciler, birisine karşı büyük bir bağ hissederken başka birisine aşık olunabileceğini, hatta bir üçüncü kişiye de seks dürtüsü hissedilebileceğini söylüyor. Kabul etmesi zor ama doğamız böyleymiş...
CİNSELLİKTE AYNI SAYFA
Ama ben yine de evlilikte sadakati sürdürebilmek için kadın ve erkeğin cinsel konuda aynı sayfada olmalarının önemine inanıyorum... Yine bir erkek okurum geçen haftaki yazımın üstüne, "Karımla fantazilerimi paylaşmaya çalıştığımda çok sinirlendi, niyetin açık evlilikse ben de gider başkasını bulurum diye kestirip attı" diyor. Belki de kadınların biraz içlerindeki Ayşe Arman'ı dışarı çıkartmaları gerekiyor. Arman, Mikonos'ta tatilleri sırasında bir barda karşılaştıkları çok güzel bir kadına, kocasının ilgi gösterdiğini görünce kadına içki ısmarlatmış. "Bazı kadınlar haddinden fazla güzel kadınları yok saymayı tercih ederler, ben öyle değilim, başa çıkabilmek için onlarla oyun oynamayı tercih ederim" diyor. Bir de dolu dolu 'poposu çok güzeldi' diye yazmış. Belki de böyle akıllı eş olmak lazım... Çoğu kadın kendisinden daha güzel ve enteresan buldukları kadınlara kocalarının ilgi gösterdiğini görünce kıskançlık krizine giriyor. Ama unutmayın; 'Poposu güzel olabilir ama eminim göğüsleri, burnu, dudağı yapmadır ya da saçları çok ince, aman güzel olsa ne yazar, o... nun teki' dediğinizde eşinizin o kadına değil, size ilgisi sönüyor.
