Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Popüler kültürün mantrası: Sahtelik

İstedikleri her şeyi yapmak için bir dediğini iki etmediğimiz çocuklarımızı 'tatmin olmuyorlar' diye hiç suçlamayalım. Şımarıklık genlerimizde olan bir şey değil. Üniversitede sadece derse geldiği için 'B' almayı hak ettiğini düşünen öğrencilerim var. Düşünebiliyor musunuz, öyle şımarıklar var ki; sadece derse yürümek için sarf ettiği efor yeterli onun için. Kendine hayran, gösterişci ve sadece 'ben' diyen bir jenerasyon yetiştiriyoruz. O zaman kimi suçlamak gerektiği ortada değil mi? Bu konuda Amerika'nın first lady'si Michelle Obama'nın kızları Sasha ve Malia'yı yetiştirme şeklini çok takdir ediyorum. Beyaz Saray'da 90 kişilik bir ekip hergün emirlerinde çalışmaya hazır. Asansörün düğmesine bile basacak bir görevli var. Ama o ısrarla görevlilere "Bu seviyeye gelmek için ben uğraştım. Beni şımartın, çocuklarımı değil" diyor. Bütün araştırmalar övgünün yetişkinler için işe yaradığını gösteriyor, çocuklar için değil. Mesela, çocukların kendilerine güvenlerini kazanmaları için "Çok güzelsin, çok akıllısın" diye övgü yağdırmak gerektiğine inanıyoruz. Sosyal bilimciler, "Çocuğunuzu akıllı olduğu için değil, bir şeyi başarmak için çabaladığı zaman övün" diyorlar. Çocuğun bir şeyin peşinde koşma hevesi o zaman artıyormuş ve başarmak için sebat ediyormuş. Bir de çocuklarımız artık doğdukları andan itibaren markaya alıştırıldıkları için kendi kimlikleri ile neye sahip olduklarını bir tutuyorlar. Bu durumda içteki değerlerini ortaya çıkartabilmeleri ve kendilerini oldukları gibi sevmeleri zorlaşıyor.

Mutluluğun peşinden koşulması gereken bir şey olduğuna inanan bir toplum olarak ahlaklı ve alçakgönüllü olmaktan çok, başarılı ve zengin olmanın önemini vurguluyoruz... Hayatımızdaki bu 'anlam' eksikliğinin de daha iyi bir eğitim ve Prozac ile kapatabileceğini düşünüyoruz. Ne zamana kadar? Sonuçta sahip olduğumuz hiçbir şeyin bize kalıcı mutluluk getirmediğini anlayana kadar... Ondan sonra, bir şeyi gerçekten sevdiğimiz için, ilginç bulduğumuz için, önemi ve anlamı olduğuna inandığımız için yapmaya başlıyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA