Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Bir şirkette mutlu çalışan ve yüksek verim bir arada olabilir

İki haftadır başarı anlayışımızı sorgulayan yazılar yazıyorum.
Herhalde öyle bir yere parmak bastım ki; iş stresinden bunalanlar, anlayışsız ve zor patronlardan yakınanlar, hayatını küçültüp sayfiye yerlerine taşınanlar, yaptığı işten mutlu olup olmadığını sorgulayanlar ve istifa edenlerden sürekli e-posta alıyorum...
Bu konuları işlerken toplu bir istifa akımı başlatmak değil niyetim. O yüzden bu hafta başka bir yönüyle yaklaşalım konuya...
Kurumsal hayatta daha tatminkar olabilmek için ne gerekir?

DENGE KURMAK MÜMKÜN
Buraya şu notu eklemek istiyorum...
Kalp krizi dünyada 50 yaşını geçmiş erkeklerin ölümünde bir numaralı neden.
Bu hastalık bir günde ortaya çıkmıyor.
Genlerinizin, stresin, ağır sorumlulukların ve sağlıksız bağımlılıkların ölümcül bileşimi diyelim.
İş ve özel yaşam dengesinden bahsederiz ya... İşin kötü olduğunu, özel hayatın iyi olduğunu ima eder bu kavram.
Halbuki bu iki kavram pekala birleştirilebilir.

BİR BAŞARI HİKAYESİ
Bu konuda ilk önce zor patronlara seslenmek istiyorum. Çünkü iş dünyasında liderler çoğunlukla şunu göremiyorlar: Elle tutulamayan çalışan mutluluğu ile elle tutulan maddi kazancın arasındaki ilişkiyi...
Yüksek verim ile mutlu çalışan arasında bir seçim yapılması gerekmiyor. İkisine de sahip olmak mümkün...
Bunun kulağa hoş gelen bir ütopya olduğunu düşünüyorsanız, şu örneği değerlendirin...
Zappos, 1999 yılında, internet üzerinden ayakkabı satmak için kurulmuş sanal bir ayakkabı mağazası. Bugün tüm dünyaya internet üzerinden 3 milyon çeşit ayakkabı, giyim ve aksesuar alabileceğiniz, yıllık geliri ise 1 milyar doları aşmış bir başarı hikayesi.
Olağanüstü iyi servisleri var. 24 saat sipariş veriyorsunuz.
En geç iki gün sonra ayakkabılar elinizde.
Beğenmediniz mi, fikrinizi mi değiştirdiniz, bir yıl sonra bile iade edebiliyorsunuz.
Kargo ücreti ödemeden hem de..

MUTLU ÇALIŞAN
Firmanın CEO'su Tony Hsieh, sadece sanal bir ayakkabı mağazasından muhteşem bir maddi kazanç sağladığı için değil, pozitif psikolojiyi şirket kültürüne adapte edebilmiş bir patron olduğu için çok başarılı... Zappos'u çalışılacak en iyi firma yapmak istiyor. Fortune dergisinde bu yıl 6'ncı sıradalar.
Peki Hsieh, çalışanlarını nasıl motive ediyor?
Zappos'un misyonu ayakkabı satmak değil.
Çünkü öncelikleri kazanç değil. Onların misyonu iyi hizmet vermek. İyi hizmet vermek için de mutlu çalışanlara sahip olmak gerektiğine inanıyorlar.
Firmada herkesin sesi var. Çalışanlara kişiliklerini rahatça ifade edebilecekleri özgürlüğü sağlıyorlar. Bu yüzden işe alacakları kişilerin iyi eğitimli olmalarının yanı sıra, mevcut kadro ile geçinip geçinemeyeceklerini de test ediyorlar.
Dünyada iş yapmanın yeni bir yolu olduğunu öğretiyor Zappos...

BU İŞ BU KADAR ZOR MU?
Geçinebilecek kadar parayı garanti ettikten sonra, bir insanı mutlu etmek kolay değil. İşte o aşamada sadece para kazanmak veya kariyer edinmek yeterli gelmiyor. Kurumsal hayatta gözardı edilen önemli noktalardan biri bu. Amaç güç sahibi olmak ise tatminsizlik daha da artıyor.
Daha çok öğrenip kendini geliştiremediğin ve yenileyemediğin bir işte sıradanlık hissi de insanın yakasını bırakmıyor.
Bir işi sevdiğimiz ve önemli bir şeyin bir parçası olabilmek için yapmak... Bunu çalışanınıza aşılamak bu kadar zor olabilir mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA