Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Yalnız yaşamak artık yeni 'normal'

Gün içinde saatlerce yalnız kalmak isteyen birini tanıyor musunuz? Duygularını ve fikirlerini insanlarla paylaşmayı seven ama bir akşam dışarı çıkarsa, ertesi günü kendine ayıran... İnsan içindeyken espirili ve bol sohbetli ama süresi doldu mu da çaktırmadan kaçan...Twitter kullanmayan, Facebook'ta saatlerini geçirmeyen, sosyal medyadan sıkılan...
Günümüzde 'kalabalık içinde rahatlayanlar', böyle birisini 'asosyal' olarak değerlendirebilirler. Ama aslında öyle değil!

KALABALIKLA YATIŞIRLAR
Ben mesela çekingen olduğumu söyleyemem.
İnsanlardan nefret etmem. Karşımda beni anlayabilen birileri varsa, enerjimden yerimde duramam. Ama sonra ortadan kaybolurum.
Çünkü yalnız olmayı seviyorum.
Bütün gününü yoğun geçirenlerin, arada bir kendisi ile herkes arasına mesafe koymak istemesi çok normal! Bu hızlı yaşam temposunda ruhsal açıdan gerekli bile!
Burada 'yalnız kalmayı sevenler' ile 'asosyaller' arasındaki farkı belirtmek istiyorum.
Asosyaller sosyal ortamlarda endişeli ve korkak olurlar. Biz değiliz... Biz sadece diğer insanları yorucu buluruz... Yalnız kaldığımızda, kendimizi yalnız hissetmeyiz.
Dışa dönük yaşayanlar başkaları ile vakit geçirdikçe enerji toplarlar. Yalnız kaldıkları zaman kendilerini yalnız hissederler ve enerjileri azalır. Kalabalık onları yatıştırır. İki dakika yalnız kalsalar, hemen telefona sarılırlar.

"AMAN NE ASOSYALSİN" DERLER
Bizde ise durum tersine, biraz fazla insan içinde kaldıysak, hemen sığınağımıza gidip kendimizi toparlamamız gerekir.
Ama yanlış anlaşıldığımızı düşünüyorum.
Bazen en yakınlarımız tarafından bile... Mesela yalnız kalmak istediğim zaman bana, "İyi misin?" diye sorarlar.
Sürekli başkaları ile beraber olmayı sevenleri anlıyorum. Neye ihtiyaçları olduğu zaten ortada... Ama dışa dönük yaşayanların, benim gibileri anlaması zor. Neden yalnız kalmaya ihtiyacımız olduğunu anlamadıkları için, "Aman ne asosyalsin" diye başlarlar. Kaçına anlatmaya çalıştıysam da anlayanını görmedim.
Şimdi bu yazıyla onlara ulaşmayı deniyorum.
Ve diyorum ki; bu asosyallik değil! Sadece kendi düşüncelerimle yalnız kalmak bana iyi geliyor. Sizler de kendi kendinize kalmayı denerseniz, hayatta problem olarak gördüğünüz pek çok şey önemini yitirebilir.
Sosyal bilimciler de yalnız yaşamanın popülaritesinin artacağına inanıyorlar. Time dergisi son sayısında yalnız yaşamanın artık yeni 'normal' olduğunu belirtiyor. Dünyada yalnız yaşamayı tercih edenlerin sayısı artıyormuş.
Manhattan, Paris, Stockholm gibi büyük şehirlerde yaşayanların yarısından fazlası bekar, özgür ve mutlu! Yalnız yaşayanların sayısının en çok arttığı ülkeler de ekonomik olarak en hızlı gelişen ülkeler; Çin, Brezilya ve Hindistan...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA