Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Biten ilişkilerden bakın ne öğrendim...

Yürümeyen bir ilişkiyi, yürütmeye çalışmak kadar insanı yıpratan birşey yoktur herhalde...
Kalsan bir türlü, gitsen bir türlü...
Kalmak demek, kapanmayan yaraların kör bir bıçakla sürekli deşilmesi demek... Duygusal enerjinizin ve özgüveninizin gün geçtikçe tükenmesi demek... Gitmek ise bilinmeyen demek, alıştığından kopmak demek...
Dustin Hoffman ve Susan Sarandon'un başrollerini paylaşmış olduğu 'Moonlight Mile' filminde hiç unutamadığım bir sahne vardı... Kocası 'Ben' ile hiç bir ortak noktası olmadığı halde evliliğini sürdüren 'Jojo', eşini neden terkedemediğini şöyle açıklıyor:

YALNIZLIKTAN ÇIKMAK...
"Her gece yatağıma girerken, hep aynı dört şeyi yaparım. Önce sabahlığımı çıkartırım sonra çarşafın altına girerim ve yavaşça sol tarafa dönerim. Son olarak da popomu hafif geriye doğru çıkartırım; bu benim verdiğim işaret. Çünkü lanet olası popom ne kadar soğuk olursa olsun, ikimizin arası ne kadar kötü olursa olsun; biliyorum ki yatağın öbür ucundaki o sıcak vücut benimkine yaklaşacak.
Sonra ben sormadan beni yalnızlığımdan çıkartacak ve beynimin içindeki sesleri durduracak... Sonra o iki kol bana sarılacak... 31 yıldır popom orada ve daha hiç hayalkırıklığına uğramadım.
O, sana sarıldığı zaman hep yuvandasın.
Belki onun hiçbir şeyinden memnun değilsin... Belki stili berbat ama ne olursa olsun Ben (Dustin Hoffman) benim yuvam..."
Şu cümleleri yazarken bile ürperdim.
Ne kadar çok çiftin yaşadığı bir gerçek... Zevk alarak paylaşabildiğin hiçbirşey kalmadığı halde, iki kişilik yalnızlığı yani temeli olmayan bir güvenceyi seçiyorsun.
Yürümeyen bir ilişkiyi bitirmek her zaman 'kötü son' değildir, sadece istediğimiz sona ulaşamıyoruz.
Ayrılık her zaman problem değil, hatta çoğu zaman problemin çözümü...
Hepimiz bir dönem kendimizi değersiz hissettiğimiz, hissettirildiğimiz ilişkiler yaşadık, yaşıyoruz.
Sonra bir 'kendine güven operasyonu' başlatıyoruz ve bir daha duygularımızın itilip kakılmasına izin vermeden yaşamayı öğreniyoruz.
Yıllar içinde biten ilişkilerimden neler öğrendigimi sizlerle paylaşmak istedim bu hafta...

SAÇINIZI SÜPÜRGE ETMEYİN!

Bir ilişkide 'saçını süpürge' etmenin, o ilişki için 'doğru' bir şeyler yapmak anlamına gelmediğini öğrendim.
Ancak biriyle geçinmek istersen, geçinebileceğini...
Önemli kararlarımı dürtüler ve alışkanlıklar üzerinden vermemeyi....
Hayatta iki düşünce şeklinden uzak durmam gerektiğini: 'Bütün hata bende' ve 'mutsuzluğumdan hep başkaları sorumlu.' Saygı görmek istiyorsam, önce kendime saygı duymam gerektiğini...
Belirsizliğin korktuğum kadar kötü birşey olmadığını, hatta karşınıza çıkabilecek firsatlar zincirinin ilk halkası olduğunu...
Her ne pahasına olursa olsun, insanın ruhunu emen toksik insanlardan uzak durmam gerektiğini...
Mutsuz bir ilişkinin, insanı mutlu edebilecek diğer bütün kaynakları tüketebileceğini...
Yıllar sonra ilk kez yalnız kalsanız da; insanın her koşulda kendisine yaşamaya değer bir hayat yaratabileceğini öğrendim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA