Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İDİLİKANIN MUTFAĞI İDİL ÇİMRİN

Konya’nın nefis yemekleri

Herkese merhabalar. İdilika'nın Mutfağı'nda bugün muazzam Konya yemekleri var. 'Konya'da SABAH' etkinliği kapsamında geçtiğimiz günlerde Konya'daydım. Konya mutfağını yakından gözlemleme şansı buldum ve gerçekten hayran kaldım. Özetle Konya mutfağı, Selçuklu saraylarında gelişen ve Mevlevi adap ve erkanıyla yoğrulan muhteşem bir oluşum. 13'üncü yüzyıldan günümüze kadar, koyduğu kurallarla klasik özellikler taşıyan, hatta klasik Türk mutfağının dayandığı ana köklerden birini oluşturan Konya mutfağı bu nedenle Türk halk mutfağının dışında tutulması gereken bir mutfak. Konya mutfağı; mutfak mimarisi, araç gereçleri, yemek çeşitleri, pişirme yöntemleri, sofra düzenleri, servis usulleri, kış için hazırlanan yiyecekleriyle kendine özgü, inanılmaz zenginlikte bir mutfak. Konya mutfağının en ilgi çekici özelliği kurallaşmış davet yemekleridir. Davet yemeklerinin en güzeli kara yemek takımı, belli yemeklerden oluşur ve davetlere gidildiğinde hangi yemeklerin yenileceği bellidir. Komşu kaldırmaları, çetnevir, soğukluk sofraları, tandıra bütün kuzunun asılmasıyla hazırlanan çebiç olarak adlandırılan ziyafet sofrası yemekleri, arabaşı ve peşmani çekilen gece misafir sofraları da genellikle bilinen yemeklerden oluşur. Konya'da dışarı yemekleri olarak üç nefis yiyecek dikkat çekiyor. Fırın kebabı, etli ekmek ve peynirli pide. Yakın yıllarda bunlara peynirli ve etli içle hazırlanan karışık pide de eklenmiş. Bu üç yiyecek Konyalılar'ın olduğu kadar yabancıların da çok ilgisini çekiyor. Selçuklu mutfağı kültürünü yansıtan Konya yemekleri, genellikle hamur işlerine dayanıyor. Börek, yufka, erişte, baklava, sac arası gibi yemekleriyle ünlü Konya'da sahur ve iftar sofralarına büyük önem veriliyor. Bizler bamya çorbasından, ekmek salmasına, fürun kebabından etli ekmeğe, sac arasından höşmerim helvasına kadar birçok lezzet tattık. Mutlaka gidip görülmesi gereken bir kent ve denenmesi gereken bir mutfak olduğunu düşünüyorum. Hepinize şimdiden afiyet olsun. Bugünlük benden bu kadar. Bana istediğiniz zaman idilikaninmutfagi@ sabah.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Mutlu sofralarda buluşabilmek dileği ile...



BAMYA ÇORBASI

1 adet büyük boy kuru soğan
6 yemek kaşığı ayçiçek yağı
2 tatlı kaşığı domates salçası
300 gr. dana eti
150 gr. kurutulmuş çiçek bamya
Su
2 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu
1 çay kaşığı tuz

Yapılışı:
Dana etini küçük küçük kuşbaşı büyüklüğünde doğruyoruz. İpe dizili olarak kurutulmuş çiçek bamyaları temiz bir bez içinde ovalıyoruz. Kuru soğanı minik minik doğruyoruz. Ayçiçek yağının yarısını derin bir tencerede kızdırıyoruz. Küçük parçalar halinde kuşbaşı doğradığımız dana etini tencereye alıp hafif bir renk alana kadar kavuruyoruz. Kavrulmakta olan etlere çorbanın yapımında kullanacağımız suyu ilave ediyoruz. Dana etlerini yumuşayana kadar pişiriyoruz. Et suyunun berrak olması için yüzeye çıkan et köpüklerini bir kevgir yardımıyla alıyoruz. Kurutulmuş bamyaları ayrı bir tencerede üzerini geçecek kadar su ve limon suyu ilavesiyle kısa bir süre haşlıyoruz. Suyunu süzdüğümüz bamyaların iplerini çıkartıyoruz. Haşlanan etleri bir kevgir yardımıyla çıkartarak temiz bir tabağa alıyoruz. Et suyunu bir süzgeç yardımıyla süzdükten sonra bir kenarda bekletiyoruz. Büyük boy bir tencerede kalan ayçiçek yağını kızdırıyoruz. Küçük parçalar halinde doğradığınız kuru soğanı, hafif bir renk alana kadar kavuruyoruz. Domates salçasını ekleyip kavurma işlemine iki-üç dakika kadar devam ediyoruz. Haşlanmış kuşbaşı dana etlerini ilave edip soğanlarla birlikte kavuruyoruz. Yaklaşık 1 litre kalan süzdüğümüz et suyunu tencereye aktarıyoruz. Kaynamaya başlayan et suyuna kısa bir süre haşladığımız çiçek bamyaları katıyoruz. Tuz ve taze sıkılmış limon suyunu kattığınız etli bamya çorbasını kısık ateşte 20-25 dakika daha pişirdikten sonra servis ediyoruz.

PÜF NOKTASI
Kurutulmuş çiçek bamya kullanmanız çorbanın lezzetini artıracaktır ancak arzuya göre küçük boy ve ayıklanmış, dondurulmuş ya da taze bamya da kullanabilirsiniz.

SAC ARASI TATLISI

9 adet baklavalık yufka
3 çorba kaşığı tereyağı
1 paket kaymak

Şerbet İçin:
1.5 su bardağı toz şeker
1 su bardağından biraz fazla su
1 damla limon suyu

Yapılışı:
Şerbet için, tencerenin içine suyu ve toz şekeri koyuyoruz. İçerisine bir-iki damla limon suyu ilave edip kaynatıyoruz ve ılımasını bekliyoruz. Tavaya tereyağını koyup eritiyoruz. Baklavalık yufkaları düz bir tezgaha seriyoruz. Bir adet baklavalık yufkanın üzerine tereyağını gezdiriyoruz. Yufkanın uç kısmına kaymak koyup rulo şeklinde sarıyoruz ve gül böreği şekli veriyoruz. Hazırladığımız ruloları yağlanmış fırın tepsisine diziyoruz. Yufkaları sarma işlemi bittikten sonra, aralarına tereyağı sürüp önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz. Sac arası tatlısını fırından çıkarır çıkarmaz üzerine soğuğa yakın olan şerbeti döküp şerbeti çekmesini bekliyoruz.

EKMEK SALMASI

500 gr. kuşbaşı et
1 adet tandır ekmeği ya da pide
1 yemek kaşığı tereyağı
Biraz tuz

Yapılışı:
Tencerede etimizi suyunu çekene kadar kavuruyoruz. Suyunu çekince tereyağını ilave edip ikiüç dakika kadar daha kavuruyoruz. Ekmeğimizi kalın dilimler halinde kesip etlerimizin üzerine koyuyoruz ve etlerle beraber biraz kavuruyoruz. Sıcak sıcak servis ediyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA