Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİŞ HEKİMİ İLKER ERDOĞAN

2018 yılına güzel bir gülüş ile girelim

Dijital teknolojiler sayesinde günümüzde artık diş hekimligi çok daha hızlı çözümler sunuyor. Tek seansta, uzun ömürlü tedaviler sayesinde hastalar daha rahat ediyor

Toplum olarak ne kadar mutlu gülebiliyoruz? Mutlu gülmeye müsait dişlere sahip miyiz? Diş sağlığına dikkat etmediği için ağzında ileri düzey çürük bulunan ya da diş problemlerinden dolayı gülerken eliyle ağzını kapatma ihtiyacı hisseden kişiler ile sık sık karşılaşıyoruz. Peki bu tür sorunları çözmek için diş hekimleri neler yapabilir? Günümüzde gelişen dijital teknolojiler hastalar için ne gibi tedavi olanakları sunuyor?

ÖZGÜVENİ ÇOK ETKİLİYOR
Çekici, sağlıklı dişler yaşam kalitesini gösterir. Kendimize daha çok güvenmemizi sağlar. Mutlu bir gülümseme her insanın en doğal hakkıdır. Bu aynı zamanda günlük hayatımızın en önemli parçalarından biridir; özgüvenimiz, sosyal çevremiz ve psikolojimiz için de büyük rol oynar. Dişlerimiz ile ilgili bu tür sorunları çözmek için yapılan tedaviler var; cerrahi müdahaleler olsun ya da diş telleri ile yapılan ortodonti tedavileri olsun. Ancak bunlar da gülüşümüzü güzelleştiremeyebiliyor bazen. Bu, çözümü olmayan bir problem değil. Dijital teknolojiler bu tür durumlarda diş hekimlerinin ve hastaların imdadına yetişiyor. Bundan 10-15 yıl önce telefonla fotoğraf paylaşmak bile hayalken, günümüzde dünyanın neresinde olursanız olun görüntülü konuşma yapabiliyorsunuz. Bu teknolojik ilerleme diş hekimliğinde de kendini gösterdi, öyle ki ağız içinden görüntü almak için kameramızı dişlerin üzerinde dolaştırmak yeterli oluyor. Sonrasında yaklaşık 8-10 dakikalık bir işlem sonrasında hastanın dişini üretmiş ve 45 dakika içerisinde tek üyelerin tedavisini bitirmiş oluyoruz.

UZUN SEANSLAR SON BULDU
Hastaların diş tedavilerini kabul etmesindeki en önemli engel; uzun tedavi seansları ve hastaların gerçekten yüksek estetik beklentisiydi. Yüksek kalitede, çekici ve diş renginde dolgular; dijital teknolojiler sayesinde artık daha kolay. Dijital teknoloji sistemi uzun tedavi seansları olmadan, tek seansta, uzun ömürlü ve estetik tedavi olanakları sunar. Dijital teknoloji sistemiyle tüm seramik dolgular; kuronlar ve venerler için sadece bir randevuda gerçekleştirilen, bilgisayar destekli bir uygulamadır. Dijital teknoloji sistemi tedavi prosedürü nedir? Öncelikle diş hekimi titizlikle çürük ya da hasarlı bölgeyi temizleyerek dişi hazırlar. Daha sonra dijital teknoloji sistemi kamerasının yardımıyla dişinizin 3 boyutlu görüntüsünü alır ve veriyi bilgisayara gönderir. Diş hekimi dolgu ya da kuronu seramik bloktan oluşturacak şekilde tasarlar ve dijital teknoloji frezeleme sistemi bu tasarımı üretir. Dijital teknoloji sisteminin hastalar için avantajları nelerdir? Her şeyden önce zaman tasarrufu sağlar. Dijital teknoloji sistemi, restorasyonu sadece bir tedavi seansında tasarlanır, üretilir ve hastaya uygulanır. Hastaların tedavi olabilmek için kliniğe birkaç hafta boyunca birden çok kez gelmesine gerek kalmaz. Hastalar ağızlarında geçici bir dolgu malzemesi ile nihai protezleri hazır olana kadar gezmek zorunda kalmazlar. Bu konuda eskiden hastalardan çok şikayet alırdık. Eskiden çürük doku uzaklaştırıldıktan sonra restorasyon laboratuvarda hazırlanana kadar kalan dokunun üzerini geçici bir dolgu malzemesi ile örterdik. Sonrasında hastanın birkaç gün içinde bizi arayarak geçici dolgu malzemesinin düştüğünden, ya da uykusunda yanlışlıkla yuttuğundan şikayet ettiği çok olurdu. Bu durumda mecburen hastayı yeniden kliniğe çağırıp geçici dolgusunu, hastanın daimi restorasyonu hazır olana kadar yenilememiz gerekirdi. Bu tür sıkıntılar da artık dijital diş hekimliği sayesinde geride kaldı. Silikon ölçü gibi hastaları rahatsız eden uygulamalara gerek kalmaz. Hastalar ölçü kaşığını dakikalar boyunca ısırmazlar. Böylece ağızlarının uyuşması ya da çenelerinin ağrımasının önüne geçilmiş olur. Ayrıca öğürme refleksi olan hastalarda silikon ölçü almak hem hasta, hem de hekim için bir işkenceye dönüşür. Dijital kameralar sayesinde bunun da önüne geçilmiş olur. Dijital teknoloji yönteminde diş hekimi küçük bir kamera yardımıyla saniyeler içerisinde hastanın dişlerinin görüntüsünü alır ve bilgisayara aktarır. Ayrıca dijital teknoloji sistemiyle üretilen restorasyonlar en uzun ömürlü restorasyon türlerindendir. Bu, uzun süreli klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Özetle, dijital teknoloji sistemi, hastalara tek seansta çekici, sağlıklı ve uzun ömürlü dişler sunar. Dijital teknoloji sistemi aslına bakarsanız yeni bir sistem değil. Bugün kullandığımız dijital teknoloji sisteminin artık beşinci jenerasyon olduğunu söyleyebiliriz. Şu an için Türkiye'deki dental kliniklerin yüzde 2'sinde var. Biz de bu yüzde 2'nin içindeyiz.

DİJİTAL MODELDE GÖSTERİYORUZ
Biraz da estetik tedavilerden bahsedelim. 'Ben gülüşümü iyileştirmek istiyorum' diye hastalar bize geldiklerinde onları nasıl bir süreç bekliyor? Önce ortodonti tedavisi gerekip gerekmediğine bakıyoruz. Sonrasında protez planlaması işin içine giriyor. Bu noktada büyük ölçüde dijital diş hekimliğinden ve dijital teknoloji sisteminden faydalanıyoruz. Önce ağız içerisinden kalem boyutlarında bir kamera ile görüntüler alınıyor. Sonra bu görüntüler bilgisayarda işleniyor. Oluşturulan dijital model üzerinde yapacağınız restorasyonu şekillendiriyorsunuz. Daha sonrasında da bilgisayar destekli üretim sistemi tasarımınızı seramik bir bloktan kazıyor. Diş hekimi üretilen protezi hasta ağzına takıyor ve tedavi tamamlanmış oluyor. Peki diş estetiği dediğimiz şey, sağlıkla paralel gider mi? Estetik bir gülüşe sahip insanların kendilerine olan güveni artıyor ve bu da toplum içindeki davranışlarını etkiliyor. Kendine güvenen insanlar daha rahat oluyorlar ve bu da psikolojilerini olumlu yönde etkiliyor.

GÜLÜŞÜNÜZÜ BEYAZLATIN
Uzun yıllar boyunca insanların dişleri konusundaki en büyük zaafları onların beyazlığı olmuştur. Yapılan araştırmalar insanların yüzde 7'sinin sadece dişleri görünmesin diye gülmekten kaçındığını ortaya koymuştur. Bunu sağlamak adına karbonatla başlayan macera; porselenlere, diş minesine çok zarar veren törpüleme işlemlerine kadar uzanmıştır. Ancak kalıcı ve dişe zarar vermeyen bir beyazlatma yöntemi arayışı hiç bitmedi. Bu arayış içerisinde en büyük adım, diş beyazlatma jellerinin yaratılması ile atıldı.

DİŞ MİNESİNE ZARAR VERMEZ
Su içeren beyazlatıcı jellerin benzerlerinden en büyük farkı, diş minesine zarar vermeden, en kalıcı şekilde dişleri sağlıklı doğal beyazlığına kavuşturabilmesi ve bunu hastaya zahmet vermeden, ister muayenehanede bir saatte, ister evde uyurken uygulayarak ortalama üç-altı gün gibi kısa bir süre içerisinde yapılabilmesi. Su içeren beyazlatıcı jeller diş minelerinin susuz kalmamasını sağlayarak çatlamaların önüne geçer. Alınan sıvı ve yiyeceklerin dişteki boşluklar arasında kalması, dişte renk değişimine neden olduğundan diş temizliği beyazlatmadan sonra korunması ve diş renkleşmesine sebep olan diyet alışkanlıklarının hekim tarafından düzenlenmesi gerekmektedir. Böylece oluşan beyazlık kalıcı olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA