Gece hayatında Y kuşağına ayrılan sürenin yavaş yavaş sonuna geliyoruz. 1980'lerde doğanlardan bahsediyorum; artık siz emekliliğe ayrılabilirsiniz çünkü sizin nesil pek gezip tozmuyor. Birkaç yıla kalmaz etrafı Z kuşağı ele geçirecek, istilaya uğrayacağız, bizi yerimizden edecekler. İstanbul gece hayatının canlanması ile locaları parselleyen, barın kenarında arkadaşlarıyla takılan, restoran ve kafeleri arşınlayan bu kuşağın hastasıyım. Bağımsızlıklarını çoktan ilan etmişler, özgüven patlaması yaşayan halleriyle kendilerine hayran bırakıyorlar. Onları şöyle bir süzdüğümde ilk gece çıkmalarım aklıma geldi; ne kadar heyecanlı, ne kadar da şaşkındım. O avare hallerime gülüp geçiyorum şimdi. Gece hayatının kristal çocukları nasıl insanlar merak ediyor musunuz? Buyrun, onları masaya yatıralım... Bu çocuklar, bireysel takılmaktan keyif alıyor. Birçok mekanda onları tek başlarına yemek yerken, takılırken görebilirsiniz. Akıllı telefonlarının ekranını parmaklarıyla ittirerek vakit geçirebiliyorlar. Tatmin olmayan yanları ağır bastığından, bir mekanın müdavimi olmaları imkansız. Yeni mekan keşfine çıkmaya bayılıyorlar. Hepsi birer gurme ve her şeyi eleştirebilme yeteneğine sahipler. O yüzden 'Gençtir, anlamaz' demeyin. İşiniz, onların anne-babalarını etkilemekten daha zor. Her gün bir yenilikle uyanıyorlar. Dünya müziğine, en donanımlı DJ'lerden daha hakimler. Hey DJ; ne yaptığın remiksle, ne de playlist'inle onu etkileyemeyeceksin. Her dakika senden yeni bir şarkı isteyecek, hazırlıklı ol.
HIZLI OLAN KAZANIR
Bu çocukların beklemeye tahammülü yok. Mekan kapılarında beklemekten, siparişlerinin gecikmesinden hiç hoşlanmıyorlar. Elini çabuk tutup hızlı olan onların kalbini kazanıyor. Whatsapp'ta, Instagram veya Snapchat'te yaşanan sıkıntı, onlar için hayatın durması demek. O yüzden her mekanın hızlı çalışan Wi-Fi bağlantısı olmalı. Yoksa bir daha tercih edilmezsiniz.
TRENDLERE UYMAK ŞART!
Çoklu görev yetisine sahipler; bir yandan arkadaşıyla sohbet ederken, diğer taraftan beğendikleri biriyle flört edebilir, bir diğer yandan da Whatsapp'ta arkadaşlarıyla yazışabilirler. Yani barın etrafında kendi halinde takılan bizler, bir süre sonra out olacağız! Bizim jenerasyon, yemek masasında siyasete atılıp ülkeyi kurtarma planları yaparken, onlar çağın sorunlarından çok teknoloji ve celebrity'lerin hayatlarıyla ilgileniyorlar. O yüzden sohbet mevzularına sakın şaşırmayın. Dış görünüşe oldukça önem veriyorlar. Bunu kokoşluk ve yaşının ötesinde giyinmek olarak düşünmeyin. Biz öyleydik; hepimiz birkaç yıl öteden gidiyorduk. Onlar içinse, trendlere uymamak, eleştiri konusu olmak demek.
İSTANBUL'DA KALANLARA HAFTA SONU ROTASI
1- Kanyon'daki Escale'nin iç kısımdaki beyaz örtülü masaları çok sıkıcı. O yüzden barda ya da ön taraftaki masalarda yemek yiyip gelene geçene göz süzebilirsiniz.
2- Biraz marjinal takılayım diyorsanız, Harbiye'deki Superfabric'te kendinizi Paris'in ünlü barı Raid'de hissedebilirsiniz. Siz içkinizi yudumlarken, dev duşta seksi dansçılar duş alıyor. Böyle çılgınlık başka nerede var?
3- Biraz sanatla kafanızı sıfırlamak isterseniz, Sabancı Müzesi'ndeki Zero sergisine, oradan da İstanbul Bienali'ne (İstanbul Modern, Arter ve Masumiyet Müzesi'nde) uğrayabilirsiniz.
4-Robert De Niro'nun kızı Drena De Niro ile kamera karşısına geçtiği ve Anne Hathaway'in başrolünde olduğu 'Stajyer' filmini izleyebilirsiniz. Büyükanne veya büyükbabanızı kolunuza takıp sinemaya götürün ve 70 yaşında emekli bir adamken, yeniden iş yaşamına dönen 'Ben'in başından geçenleri onlarla beraber izleyin.
KARAKÖY TEKRAR YÜKSELİŞTE
Karaköy gecelerine akmayalı uzun zaman olmuştu. En son Tamirci'de sabahlıyor, Bej'de partiliyor, Colonie'nin barında takılıp Gaspar'ın sokağa taşan eğlencesine ışınlanıyordum. Geçtiğimiz hafta Kemankeş Caddesi'ne can geldi, yenilik enjekte edildi. İşte o çok konuşulan mekan Goya karşınızda... DJ Murat Tokuz'un ortağı olduğu mekanı; yüksek topuklu, Chanel çantalı, Karaköy ruhuyla alakası olmayan sosyetik arkadaşlarımla keşfe gittim.
HAVALI TAYFA
'Kızlar, siz bu semte biraz fazla değil misiniz?' derken, mekana gidenlerin birçoğunun aynı kılıkta olduğunu fark ettim. Bugüne kadar Karaköy dresscode'u hep salaş, hep rahattı. Mekanın önüne birer birer lüks otomobiller yanaştıkça, Bebek-Etiler kitlesinin bu mekanın müdavimi olacağını anladım. Ee o havasına düşkün tayfa yenilikleri pek sever. Mekanın dekorasyonu ve personeli, Lucca'nın ambiyansını hatırlatsa da, onlar aksini iddia ediyor. Haklılar da; gezginler yeni mekanlara hep bir kulp takar, hep bir benzerlik bulur. Perşembe-cuma-cumartesi akşamları DJ performansı sergilenen mekanın mönüsündeki fındık pizza, kızgın tavuk kanatları, dana yanak ve ördek confit tek kelimeyle nefis! Goya; şimdilik kapı komşusu Colonie'nin geçen kışki şöhretini ele geçirmiş görünüyor. O gece şehrin tüm popüler simaları oradaydı. Ee o zaman size de keşfetmek kalmış. Şimdi Turgay Yıldız'ın Karaköy'de açacağı Mitte ile yeni bir raund başlayacak. Bakalım Mitte nasıl olacak?
