Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERT VİDİNLİ

İstanbul yeni yıla nasıl girdi?

- İstanbul'da yeni yıl, farklı kafalarda kutlandı. Kimisi gündüzcü, kimisi akşamcıydı.
Gündüz kutlama yapanlar Bebek, Arnavutköy ve Nişantaşı mekanlarına kendilerini atıp erken saatte arkadaşları ile toplandılar.
'Gece çıkmayız; mekanlar hem pahalı, hem de kalabalık olur' deyip konuyu erkenci kuş tadında bitirdiler, hatta 00.00 olmadan hop uykuya daldılar.
- Bir de durumun aksine sabahın 6'sına kadar partileyenler vardı. Özellikle ev partileri dolup taştı. Oğulcan Engin'in oturduğu rezidansın 13'üncü katındaki partiye çat kapı gelen evsahibinin bile tanımadığı isimler vardı. Davetsiz misafir hiç sevmem!
Öyle ki, ilerleyen saatlerde binaya insan almamak için güvenlik engeli sağlandı. Gecede; gündüzleri avukatlık yapan, hobisini de mesleğe dönüştürerek DJ'lik yapan Emek Emre performans sergiledi.
- Mekanlarda ise turist yoğunluğu vardı, özellikle Ortadoğulu gezginlerin sayısı oldukça çoktu. Bizden daha heyecanlı ve şıklardı. Onları gece turu yaparken incelemekten vakit nasıl geçti anlamadım. Moda haftasından fırlama şıklıktalardı.
- Gün boyunca cep telefonlarımız susmadı; özellikle toplu mesajlardan hepimiz yaka silktik. Ben de adıma gelmeyen hiçbir mesaja, whatsapp videolarına cevap vermedim.
Hem samimiyetsiz, hem de zaman kaybı. Bir türlü öğrenemedik şu işin samimi versiyonunu.
- Yılbaşının en sürpriz hastalığı ise domuz gribiydi.
Tanıdığım ünlü/ünsüz hastanelik isimlere aklım şaştı.
Biz bu hastalığı tarihin tozlu sayfalarına gömmemiş miydik? Hepinize çok geçmiş olsun.
- Sokaklarda güvenlik önlemleri arttırılmıştı, polisler adım başı çevirme yapıyordu. Bebek- Etiler hattında biz birkaç kez çevirmeye yakalandık. Hem araçlar, hem de üst baş didik didik arandı. Şükürler olsun ki o geceyi kazasız belasız atlattık.
- Gecenin en büyük sorunsalı; hem taksi, hem de Uber kullanımı oldu. Ne Bitaksi uygulamasından, ne de duraklardan araç bulmak neredeyse imkansızdı.
Aynı yöne gidecekler dolmuş taksi yapıp tek araçla çoklu sefer yaptılar. Akıllıca!
- Yeni yılın ertesi günü dijital dünyaya düşen dizilere ve filmlere sardık. Özellikle 'Black Mirror'ın uzun zamandır beklediğimiz filmi 'Bandersnatch'i büyük bir heyecanla açtım. Nafile! Yeni yılda bu kadar depresif bir senaryo, 80'lerin o karanlık soluk sahneleri çok mod düşürücüydü. Bir de yenilik denemek istemiş yapımcılar, sürekli olarak kumanda elinizde filmin ana karakteri 'Stefan'ın seçimlerine izleyici olarak karar verip senaryoya müdahale edebiliyorsunuz.
Benim gibi konsantrasyon problemi olanlar için ilgi çekici değildi.
- Bebeköy sınırlarına dönmüş, tam da evime girmiş pijamalarımı üstüme çekmişken, evimin içine müzik sesi gelmeye başladı.
O dans müziği nereden geliyor? Tabii Backyard'dan... Mekanın içine yeni bir yer açılmış. Uzun zamandır tadilatta olan kışlık Backbar, Fuzuli isimli bir kokteyl bar ve lounge olmuş. Mekanın işletme ekibinden Deniz Kandemir'e mesaj attım, 'Neler oluyor?' diye. 'Ev tadında parti veriyoruz hadi gel' yazdı. Üstümdeki eşofmanlarla koşarak gittim. Sucuk-ekmekle beni karşılayan mekan tam bir ev ortamına sahipti. Dekorasyonu, sıcacık atmosferi ve köşedeki sahnesi ile rock'çı bir gencin evine gelmiş gibi hissettim. Hafta içleri canlı performans da oluyormuş. Şimdilik burayı bangır bangır duyurmuyorlar ama anlaşılan şu ki, şehrin yeni cool adresi burası olacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA