Sporu, benim de bir üyesi olduğum Türk medyasından takip ediyorsanız, büyük ihtimalle kaçırmışsınızdır. Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası geçen hafta Dubai'de düzenlendi. Araştırmacı yönü gelişmiş olanlar, spor sayfalarının diplerinde, "Yine hüsran!" veya "Havuzda boğulduk!" benzeri manşetlerle karşılaşmış olabilir. Artık her şampiyona sonrasında klasikleşmiş, serzenişimizi bu sefer de yaptık çünkü. Evet, havuzda her zamanki gibi boğulduk. Ve spora ilişkin planlamalarımızda köklü bir revizyona gitmez, önümüzdeki maçlara bakmaya devam edersek, ileride de bolca su yutmaya devam edeceğiz. Şanslı sporseverler, şampiyonaya damga vuran Amerikalı yüzücü Ryan Lochte'nin Eurosport'a verdiği röportajın satır aralarındaki müthiş bir cümleye tanık oldu.
SATIR ARASINDAKİ HAYAT
Dubai'den de yedi altınla dönen Lochte, madalya töreni sonrası, uzatılan Eurosport mikrofonlarına duygularını anlatırken, muhabirden gelen, "Ryan, artık 27 yaşındasın. Seneye olimpiyatlarda aynı performansı sergileyebileceğini düşünüyor musun?" sorusuyla, ufak bir sessizlik yaşadı. Önce güldü, sonrasında "Dara ile kıyasladığınızda henüz çok gencim. Bu yüzden bırakmaya niyetim yok. Düşünüyorum da Londra'da onun kardeşi gibi olacağım. O hepimizin kahramanı." dedi. Lochte, tarihe geçtiği günde Dara'yı onore etmişti. Peki, kimdi Dara? 1967 yılında açmıştı dünyaya gözlerini. Beş kardeşiyle beraber, Kaliforniya kıyılarında büyüdü. En büyük zevkleri, bir araya gelip, okyanus kıyısına gitmek; kumdan kaleler yapmak, yüzmek ve akşam saatlerinde güneşin batışını izlemekti. Yedi yaşına geldiğinde, abisinin peşinden yüzme antrenmanlarına gitmeye başladı. İki yıl boyunca havuza girmeden, gidip geldi. Derken bir gün, abisinin "Orada tek başına sıkılırsın, hadi gel kenarda yavaş yavaş yüz" önerisiyle, girdi havuza. Önce kenarda yüzdü, sonra bir anda kulvarda buldu kendini... Antrenörlerin dikkatini çok çabuk çekmişti çünkü. Sadece iki yıl sonra, yaşı kadar şampiyonluk yaşamış bir sporcuydu… Eğitimine yüzme bursuyla devam etti. Florida Üniversitesi adına dokuz kez Amerika şampiyonu oldu. 100, 200 ve 400 metrede geçilmiyordu.
GİTTİ VE GERİ GELDİ
1984 yılında ilk olimpiyat şampiyonluğunu kazandı. Evinden sadece 30 km uzaklıkta, boynuna altın madalyayı takarken, gözlerinden süzülen yaşlara hakim olamıyordu. 17 yaşında, dünyanın tanıdığı bir sporcu olmuştu. Onu bu spora başlatan ama artık mühendislik eğitimi alan parlak bir öğrenci olan abisi, onu tribünden gururla seyrediyordu. 1988 yılında Seul'den bir bronz madalyayla döndü… 1992 yılında Barcelona'ya geldiğinde 25 yaşındaydı ve otoritelere göre son olimpiyatı idi. Barcelona'dan altınla döndü… 1996 Atlanta'da, beklenen oldu; yoktu… 2000 yılında geri döndü. 33 yaşında, Amerikan takımının en yaşlısı olarak girdi havuza Sidney'de; iki altın ve üç bronz madalyayla çıktı. Muhteşem bir geri dönüş yapmıştı. Herkes tadında bırakması gerektiğini düşünüyordu. 2004 yılında Atina'ya seyirci olarak geldi. İçindeki kulaçlara kayıtsız kalamadı, 2008 yılında 41 yaşındayken havuzlara döndü. Önce olimpiyat barajını geçti. Sonra milyarların gözü önünde üç gümüş madalya kazandı. 40 yaşının üzerinde olimpiyat yüzen ilk kadın yüzücü olmuştu. Havuzdan çıkar çıkmaz, beklenen soruyla karşılaştı: "Dara, doping yaptığına ilişkin söylentiler var. Bu konuda ne düşünüyorsun?" O yaşta bu performansı sergilemesi, ciddi söylentilerin çıkmasına sebep olmuştu. Herkes, gelecek cevabı merak ediyordu.
45 YAŞINDA OLACAK
Dara, gülerek şu cevabı verdi: "Eğer doping yaptığım konuşuluyorsa, ben bunu memnuniyetle karşılıyorum. Demek ki, ancak dopingle ulaşılacak bir performans sergilemişim." Dara Torres, kariyerindeki 12 olimpiyat madalyasına yenilerini eklemek için var gücüyle çalışıyor. Yakın arkadaşı Ryan Lochte Dubai'de altınları toplarken, o 1,5 yıl sürecek olimpiyat hazırlıklarına başladı. Ryan Lochte, henüz 27 yaşında. Bazıları onun yaşlandığını düşünüyor. Dara Torres, şu anda 43 yaşında. Bazıları 16 sene önce onun yaşlandığını düşünüyordu. Bir aksilik çıkmazsa 2012 yılında Londra'da havuza girdiğinde 45 yaşında olacak. Bu ikili, beraberce kulaç atacak madalyalara. Lochte, bunun sinyalini Dubai'deki röportajında verdi. Ve eminim birçoğunuzun bu röportajdan haberi bile olmadı. O sırada spor servisleri, Hagi'yi, Aykut Kocaman'ı, Beşiktaş'ın yeni transferlerini konuşuyordu. Aynı bugün olduğu gibi…
