Koca koca adamlar çıkıyorsunuz ekranlara, şaşkın ifadeler takınıp futbolumuzun niye bu duruma düştüğünü tartışıyorsunuz.
Bir kısmınız, her türlü pislikten kendini sıyırıp büyük büyük cümleler kurarak kurtuluş reçeteleri veriyorsunuz. Bir kısmınız, "Yani canım yaptılar da vatanı mı sattılar!"; geri kalanınız "Mümkün değil yapmamışlardır; kesin komplo!" diyerek gündemde kalmaya devam ediyorsunuz.
Ortak bir yönünüz var ama... Bu süreçte hepiniz hukuk uzmanı oldunuz. Daha düne kadar, "Bu Manchester'ın sağ kanadındaki pırpır çocuk kim?" diyenleriniz, bugün ceza hukukuna ayar vermeye çalışıyor.

NUMARA YAPMAYIN
Hiç şaşırmış gibi yapmayın. Bugün futbol bu durumdaysa bunda hepinizin eşit sorumluluğu var. Yöneticiler futbolu manipüle etmek için ellerinden geleni yaptı da siz geri mi durdunuz... Programlarda ettiğiniz laflardan bir tanesini bir spor yazısına kaynak yapabilenin heykelini dikerler bu ülkede.
Spor sayfalarının tamamını saçma sapan haberlerle doldurdunuz. Dört büyükler öksürse manşete çektiniz, başkanların verdiği yemeklerde baş köşelere kuruldunuz ama imkansızlıklar içinde şampiyonluklar kazanan atletlerimize, tenisçilerimize, yüzücülerimize iki sütun yer ayırmadınız. Sonra olimpiyat adaylığı gündeme gelince, yine bilirkişi oldunuz.
Futbolu reyting malzemesi yaptınız, yüksek perdeden konuşanlarınız baş köşede ağırlandı. Kiminiz, üstten beş düğme açık gömleğiyle ekranlardan futbolculara efendilik dersi verdi; kiminiz onları gaza getirip hak ettiklerinin üzerinde kariyer planı çizdi. Öyle ya da böyle; ama hiçbirinizin ayağı yere basmadı.
Çok şükür Lefter ve Metin Oktay vardı da, efsanelerle büyüyebilen son nesil olduk. Maalesef artık çocuklar mahalle aralarında Messi'nin, Ronaldo'nun formalarını giymeye başladı. Çünkü sayenizde formasını çocukların sırtına geçirebileceğimiz bir yıldızımız kalmadı.
Şimdi de çıkmış, futbolun nasıl düzeleceğini anlatıyorsunuz. E, biz de haliyle sormak istiyoruz: "Futbolu bir şekilde düzeltiriz de asıl sizden nasıl kurtulacağız?"
Bu sözleri hiç üzerinize alınmamış gibi yapmayın...