Bizim memlekette bir "Ben yaptım, haberiniz olsun!" mesajı verme hastalığı var. Bu hastalık özellikle yerel yöneticilerde had safhada. Kaldırımda yürüyorsunuz pat diye karşınıza bir afiş çıkıyor. Belediye başkanının güzel resmi ve yanında "Kaldırımların yenilenmesi belediyemiz tarafından yaptırılmıştır" mesajı.

İZNİ KİM VERİYOR?
Biraz gidiyorsunuz bu sefer başka bir belediyenin "Bu yol belediyemiz tarafından asfaltlanmıştır" afişi karşılıyor sizi. Belediyelere ödediğimiz paralar; yol, su ve afiş olarak geri dönüyor anlayacağınız. Afiş dediysek duvarlara yapıştırılanlardan değil; bir kaldırımdan diğerine gerilen kocaman bez afişler.
Bu durum, birkaç açıdan sıkıntı yaratıyor. Birincisi, görüntü kirliliği. Dünyanın hiçbir gelişmiş şehrinde, bu kadar anlamsız ve birbirinden farklı afiş göremezsiniz. O afişlerin oraya asılması için izinler kimden, nasıl alınıyor bilmiyorum ama işin biraz daha sıkı tutulması gerektiği açık.
Bir de ben zaten belediye başkanına, o koltuğa otursun ve bana hizmet etsin diye oy veriyorum. Kaldırım veya asfalt yapmak, çöp toplamak gibi temel hizmetler de bu tanımın içinde. Peki, zaten yapılması gereken bir şeyin yapıldığının dünya âleme ilan edilmesi biraz mantıksız değil mi? Seçmen zaten iyi hizmeti görüp tavrını ona göre belirler. Her seferinde "Bakın bunu da ben yaptım!" demenin bir anlamı yok ki...
Bir de işin maddi yönü var ki oraya hiç girmiyorum. Bu afişlere ve posterlere harcanan para doğrudan vatandaşın cebinden çıkıyor. Yani bir bakıma bizim paramızla bize reklam yapılıyor. Hadi orasını zaten geçtik; bari göz zevkimizi bozmasınlar, yeter.
Yetkililerden ricam budur.