Türkiye'de en kolay iş, hamaset yapmak. Süslü cümleler kurduğun sürece haklı görünme ihtimalinin çok yüksek olduğu bir coğrafya burası.
Biliyorsunuz, bir dönem fırtına gibi esen Ayna grubundan Cemil Özeren, sirozdan yoğun bakıma kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Acı olan; alkol batağına saplanmış olduğu ve hastaneye beş parasız şekilde getirildiği iddiasıydı.
Bir gün sonra, uzun zamandır dargın oldukları söylenen Erhan Güleryüz, arkadaşını hastanede ziyaret etti ve çıkışta basına şu açıklamayı yaptı:
"Cemil'le dargın olduğumuz söylentileri yalan. Maddi bir zorluk da yaşadığını zannetmiyorum. Biz bugüne kadar arkadaşımızın her türlü yanında olduk."

ELEKTRİĞİ KESİLMİŞ
İzin verin size bundan tam bir yıl önce, bizzat şahit olduğum bir olayı anlatayım.
Levent'te akşamları eve giderken uğradığım bir şarküteriye giriyorum. Ayaküstü alışverişimi yaparken içeri; üstü başı dağınık, elleri titreyen, kirli sakallı, orta yaşlarda bir adam giriyor.
Raftan bir şişe rakı alıp, 'hesaba yazarsınız' manasına gelen hareketi yapıp çıkıyor.
Şarküteri sahibine, "Az önce çıkan, Ayna grubundan Cemil değil miydi?" diye soruyorum.
Sonrasını onun ağzından nakledeyim:
"Evet. Arka mahallede bir bodrum katında oturuyor. Uzun bir süredir kirasını da ödememiş. Hatta geçen ay elektriğini kestiklerini duyduk. Biz elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Temel ihtiyaçlarını burdan alıyor. Ama alkol problemi var. Elindeki üç kuruşu da alkole veriyor!"
Bir dönem şöhretin doruğunda gezen adamın, kısa sürede dibe vurması içimi acıtıyor.
Arkadaşlarının destek olup olmadığını soruyorum; pek detay vermek istemiyor ama Cemil'in vefasızlıktan şikayet ettiğini söylüyor.
Amacım, Cemil Özeren'in özel hayatını ifşa etmek değil elbet. Erhan Güleryüz ile aralarında ne yaşadılar, sebepleri neydi; kimse bilemez. Ama açık olan bir şey var; Cemil, gözden uzak olduğu yıllar boyunca herkesin bildiği şekilde 'sefalet' yaşadı.
Bu lafım Erhan Güleryüz'e...
Şimdi ortaya çıkıp "Hiçbir sorunu yoktu, biz hep yanındaydık" diyerek günah çıkarmanın âlemi yok.

CEMİL'E SORSAYDI DA...
Belki haklı sebeplerin vardı ve yanında olmadın. Belki böyle olması gerekiyordu.
Buna diyecek tek sözüm olmaz ama çıkıp da hiçbir sorun olmamış gibi, bir dönem yediğinin içtiğinin ayrı gitmediği adama hep destek olmuşsun gibi yapma...
Çünkü duygu yüklü süslü cümleler kurunca, kendinden de 'biz' diye bahsedince zannettiğin kadar havalı olmuyor söylenenler.
Kolunun altına veresiye rakıyı alıp marketten çıkan Cemil'e sorsaydı; o da aynı şeyi söylerdi...