Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN CAN YANTIR

Kazananlar kaybedenler

Sadece ben değil bütün meslektaşlarım, 20 gündür Gezi Parkı'nı yazıyor. Bilgisayarın başına her oturduğumda, 'Şu olaylar bir sakinleşse de başka şeylerden bahsetme imkanımız olsa' diye söyleniyorum kendi kendime ama olmuyor.
Gezi Parkı olayları bazı şeylerin yıldızını parlattığı gibi bazılarının da kabusu oldu. Aklıma gelenleri not etmeye başlayayım...
Önce kazananlar:
Duran adam: Tam olaylar bitti derken çıkıverdi ortaya. Taksim'in orta yerinde sadece durdu. Konuşmadan, küfretmeden, şiddete başvurmadan yaptı eylemini. Bence bu olayların; TOMA önünde duran kız ve kırmızılı kızla birlikte hafızalara kazınmış üçüncü ismi oldu.

ÇITA YÜKSELDİ
Mizah: Nasreddin Hoca'nın torunlarından kötü bir şey beklenemezdi zaten! Belden aşağı olanları bir kenara bırakıyorum ama duvar yazılarının ve karikatürlerin çoğu, Türk mizahının çıtasını fena halde yükseltmiştir. Benim favorim hâlâ şu: "Atma demiyorum, yine at ama hobi olarak at!"
Twitter: Yanlış bilgiler de yayıldı, provokasyon da yapıldı ama yaşananlar gösterdi ki; Twitter günümüzün haberleşme aracı.
Çevre: Dozerle başladı, referanduma kadar geldi. Sonunda yine kazanan Gezi Parkı ve doğa oldu.
Gençlik: Hiçbir şiddet olayına bulaşmadan tepkilerini ortaya koyan gençler... En büyük kazanç onlar. Son 30 yılda apolitik yaftalamalarla büyüdük, bizden sonrakiler de bilgisayar çocuğu diye etiketlendi ama yeri geldiğinde nasıl inisiyatif alacaklarını gösterdiler.
Ya kaybedenler?
Kadir Topbaş: Bu şehrin anahtarı ona emanet. Vali atanmıştır; bugün vardır, yarın yoktur ama belediye başkanı burada yaşayan vatandaşların ortak güveniyle o mevkiye layık görülmüştür. Kadir Topbaş'ın iletişim konusunda ne kadar hassas olduğunu çok iyi biliyorum; keşke ilk gün çözseydi bu işi, keşke şehir kanayan bir yarayken güzel İstanbul'umuza sahip çıksaydı.
Biber gazı: Gerçi Adana'daki eylemlerde, 'Adanalıyık, biberin acısına alışığız!' mizahına malzeme yarattı ama soluyunca adamın nefesini kesiyor. Hem öyle yakından falan değil, uzaklardan rüzgarla gelse bile...

ASIL SORUMLU O!
İlk saldırı emrini veren: Sabahın 5'inde iki elin parmakları kadar doğa dostuna ilk biber gazını attıran ve çadırları yaktıran kişi! Kim olduğunu bilmiyoruz ama o kişi bu işlerden fazlasıyla sorumlu.
Levent Kırca: Son dönemdeki çıkışlarıyla ciddiye alınmaması gerektiğini ispatladı ama listeye adını yazmasak haksızlık olur. Mizah desen mizah değil, zeka desen o da yok! Demokrasiden bahsedip orduyu göreve çağırmak, Başbakan'ı dar ağacına yollama imaları yapmak. Bitemedi, yazık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA