Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Tazı ve tavşan yerini buldu

Ekranda izlediğimiz dizilerde enteresan bir kabuk değişimi yaşandığının farkında mısınız?
Bu dizi furyası ilk başladığında, yaratılan karakterlerde kadınlar süründüren; erkeklerse her şartta neredeyse keyif alarak sürünen canlılar olarak gösteriliyordu.
Bakın örneklerle hatırlatayım da, ne demek istediğimi daha iyi anlayın...
Bir zamanlar ekranda 'şımarık kadınlar geçidi' vardı.
Bu kadınlarla ilk tanışmamız 'Asmalı Konak' sayesinde olmuştu.
Nurgül Yeşilçay'ın oynadığı bir 'Bahar' karakteri vardı ki; önüne tüm Orta Anadolu'yu pas pas eden kocasının aşkını görmez, ama adamın en küçük bir falsosunu da kesinlikle affetmezdi.
Ne cazgırdı, ya rabbim!
Melek gibi, cömert, ailesine bağlı, genç, yakışıklı ve romantik bir aşık koca ve dakikaya en az üç kapris sığdıran, yer misin yemez misin bir kadın...

ALLAH AFFEDER, BEN AFFETMEM!
Daha sonra bu şımarık kadınların gerisi de geldi. 'Aliye', 'Bir İstanbul Masalı'ndaki 'Esma', 'Binbir Gece'nin 'Şehrazat'ı, 'Yabancı Damat'ın 'Nazlı'sı vs...
Hepsinde de insanı deli eden 'Allah affeder, ben affetmem' tavırları...
Affetmemenin dışında delice bir kin, kanırtan öfke, adamı süründürme, yaşarken selasını verme hırsı...
Hani, bir insanı sevmezsin de onun sana olan aşkına ve ilgisine kayıtsız kalamadığın için berabersindir. Fakat bu tek taraflı durum, ilişkiyi pamuk ipliğiyle ayakta tuttuğu için de en ufak bir sarsıntıda arkana bakmadan kaçarsın.
Hadi bu anlaşılır bir ayrılık halidir.
Ama söz konusu dizi kadınları öyle değildi işte!
Sözüm ona ortada büyük bir sevgi vardı.
Körkütük bir aşk hatta.
Ama gel gör ki; hoşgörü, anlayış, affetme gibi erdemler kayıptı!

ŞİMDİKİ KARAKTERLERE BAKIN!
Oysa gerçek hayatta durum hiç de böyle değildi ve sonunda gerçeğe dönüş sağlandı.
Şimdiki dizi karakterlerine bakın bir de...
Erkekler burunlarından kıl aldırmıyor, kadınlar peşlerinde 10 tombalak atıyor.
Daldan dala konan, kelebek gibi uçan, arı gibi sokan adamlar ve karşılarında "Beni seç, beni seç" diye zıplayan kadınlar.
Bir kadının tüm kaprislerine, huysuzluklarına, hatta huysuzluğu geçtim tüm lanetliğine rağmen, kapısında kul-köle olacak adamların dizilerde bile yer alamayacak bir hayal ürünü olduğu sonunda anlaşıldı.
O adamlar da gerçek hayatta nerdeee? Öyle şefkatli, öyle tutkulu, öyle aşkına- kadınına sahip, öyle anlayışlı, öyle yakışıklı, öyle falanlı filanlı, hepsi bir aradalı.
Sonuçta topu koca bir yalandı; gerçek hayata adım atıldı.
Geçmiş olsun 'Hürrem', geçmiş olsun 'Cemre', geçmiş olsun 'Carolin', 'Cemile', 'Cennet', 'Kudret' vesaire vesaire...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA