Cem Yılmaz'ı delirttiler sonunda.
Ekranda gördüğüm; o gözlerinden ateş fışkıran, biraz sonra kodumu oturtacakmış gibi duran adamı tanıyamıyoruz.
En son kendisine hiç yakışmayan bir şey yaptı mesela.
Sabah-akşam sokaklarda haber peşinde koşan bir muhabir arkadaşa "Boş işlerle uğraşma, git kendine sigortalı bir iş bul" dedi.
Yani öfkesinin kurbanı oldu, ağzının ayarı kaçtı ve o genç arkadaşı aklı sıra o sözüyle ezmek istedi.

LEŞ MAGAZİNCİLİK
Bu mesleğe ilk başladığında sadece yemek ve yol parasına, sigortasız, parasız pulsuz çalışmış bir muhabir olarak bu 'ezikleme' durumu benim bile gücüme gitti doğrusu...
Eh ama olacağı buydu.
Haber olsun da ne olursa olsun diye leş bir magazinciliğin geçer akçe olduğu dönemde, en aklı başında insanların bile çıldırması çok doğal.
Ki düşünün bu zamana kadar Cem Yılmaz'ın; ne magazin muhabirleriyle, ne kameraman arkadaşlarla en ufak bir çatışması, didişmesi olmamıştır.
Adam zaten pek ortalıkta dolaşmaz.
Seyrek olarak görüldüğü yerlerde de kendisine uzatılan mikrofonlara iyi kötü bir şeyler söyler, malzeme çıkartır.
Ama Yılmaz'ın Ahu Yağtu'yla evliliğiyle ilgili yapılan son haberler, işi çirkeflik ve kalleşlik noktasına getirince; sonunda Türkiye'yi güldüren adamın kimyasını da bozdular işte!

SAHNEDEKİ KURBANLIK
Özellikle magazin gazetecileri arasında, niyetleri ünlü isimlerden haber çıkarmak değil de, kudurmuş gibi saldırıp, etlerini sağa sola tükürmek isteyen insanlar var. Onlar beni bile kortutuyorlar.
Sahnenin üzerindeki kurbanlıklar ne yapsın?