Günümüzün 19'luk çıtır kızları, hiç de çıtır değiller, hepinizi uyandırayım sevgili okurlar. Onlar bildiğiniz 39'luk küçük kadınlar. Geçen gün tanıştım birisiyle. Üzüleyim mi, şaşırayım mı, ne diyeyim, ne tavsiyeleyim bilemedim. Elim kolum bağlandı karşısında. İnanmayacaksınız ama korktum galiba. Ne kadar hızlı yaşıyorlar hayatı. Nasıl da kıyıyorlar gençliklerine, güzelliklerine, tazecik kalplerine.

KAVGA, ENTRİKA
Anne kıvamında ahkam kesesim yok da, başka bir hal bulamıyorum kendime. Tazecik, saf kalpleri yok onların. Böylece, tabii ki saf gençlik aşkları da bulmuyor onları. Kavga, gürültü, entrika, skandal, kuyu kazma, savaş... Sonuç: Anti depresan dolu hayatları. Kızgınlar, kırgınlar, yorgunlar o yaşlarında. Biz neydik 19'umuzda, onlar ne haldeler bugün. Vay be! Falcı, büyücü biliyorlar. İntikam istiyorlar. Adamları parmaklarında çevirip, canlarına okuyorlar. Hırsları gençliklerinden fazla. Her türlü numaraya, dümene çalışıyor akılları. Sigara ellerinde, kim bilir hemen peşinden daha başka neler neler kullanacaklar, belki de kullanıyorlar.

ASLA BOŞVERMEZLER
Bir kaşık suda fırtınalar kopartıyorlar. Markalarla bozmuşlar kafalarını, hep istiyorlar, isteklerinde sınır yok! 30'lu yaşlarında bir kadın gibi giyinip, boyuyorlar gözlerini, dudaklarını, öyle konuşuyorlar... O kadar yaşamış bir eda var ki yüzlerinde, o kadar feleğin çemberinden geçmiş gibiler ki, hayatları bitmiş zannedersiniz. Şimdi bu kızlara ne tavsiye edeceksiniz? "Gençsin, geçer" desen, 'bu kadın aptal mı' diye bakarlar size. "Üzülme" çeksen, kesmez. "Boş ver?" Onlar asla boş vermez. Ben bilemedim nasıl başa çıkacağımı. Sadece şunu bilebildim; hayat onları değil, onlar hayatı yoruyor. Bunu da sanat zannediyorlar. Tehlikeliler çok tehlikeli. Yani onlarla mücadele edemezsiniz, sadece pes edersiniz...