Ne zaman büyük olursun? Boynuz kulağı geçtiğinde boynuzu selamlamayı bildiğin zaman! Ama neredeeee? Karış karış ara ki bulasın gençlerin başarılarıyla övünenini. Alın size en tazesinden bir 'Haddini bil bebiş' hadisesi. Geçen cuma 'Popstar Alaturka'yı izliyorum. Yarışmacı Murat çıkıyor. 'Antep'in Hamamları'nda döktürüyor. Seyirci dansına bayılıyor, "Bi daha!" çekiyor. Murat bise çıkıyor. Biste dansının hakkını veremiyor. Gülben Ergen 10 puan verirken şöyle diyor, "Bu gece yöresel şarkılardan yarışmayı yaptık, iyi mi yaptık diye düşündük, diğer adaylar biraz sönüktü ama Murat endişemi boşa çıkardı."

YAŞAMAK İÇİN ÖLDÜR!
Armağan Çağlayan başarısız bisi atlamıyor, "Bis yarım bırakılmaz!" buyuruyor. Söz uzun konuşmalardan sonra Bülent Ersoy'a geliyor. Önce Murat'a öğütlüyor Ersoy, "Sahnede eteğinizdeki tüm taşları dökeceksiniz. Bir artı (sesi telefon sesi misali git gide artarak), bir artı daha! (iyice artarak), Artının üstüne bir artı daha (en bağırarak!) sahnede kendinizden türediğiniz anneniz babanız bile olsa yanınızda (türemek?) ayağına çelme takacaksınız. Yaşamak için öldüreceksiniz!" Verdiği öğüde bak! Yahu Maksim yılları eskidendi çok eskiden, uyan artık Bülent Abla! Şimdi bu kısmı aklınızda tutun az sonra lazım olacak. Ok mi? Sıra Gülben Ergen'i fırçalamaya geliyor. Ersoy, Ergen'in "Yöresel yaptık, hata mı yaptık" sözüne alakasız bir biçimde takıyor. "Bu Türkiye'nin mozaiği evladım, hata mı yaptık ne demek?" le başlayıp sarıyor. Halbuki Ergen öyle demedi, yarışmacıların performansının düşüklüğü için kurdu o cümleyi.

MUHATABIM DEĞİLSİN!
Osmantan Erkır açıklamaya çalışıyor, Metin Akpınar, Ergen'i koruyor. Bülent Abla geri adım atmıyor. Atar mı ayol! Kitabında yazar mı? Tartışma sürerken Bülent Ersoy kalkıp Gülben Ergen'in yanına oturuyor. Gülben de espriyi patlatıyor "Yaşamak için öldüreceksiniz değil mi?" Amanııın! Bülent Ersoy'un gözüne ego perdesi o anda iniyor! Dönüp Gülben Ergen'e, "Ben sizi muhatap kabul etmem. Ancak mezardan Zeki Müren çıkar da, onu kabul ederim!" O zaman kadının koltuğuna niçin akbaba misali kondun? Neyse, başka yarışmacı çıkıyor, Ersoy'un siniri geçmiyor. Yine sazı alıyor eline: "Ben Gülben Ergen'i muhatap almam. Aynı bilgiye sahip değiliz, aynı tarzı icra etmiyoruz. Tabii Ajda Pekkan ve Sezen Aksu benim muhatabımdır. Onlar benim gibi A plus'tırlar. Siz bebesiniz, benimle yarışacak konumda değilsiniz!" Doğru! Çok doğru Bülent Ersoy! Çünkü sizinle kimse yarışmıyor ve yarışmayacak. Siz lig dışısınız. Hiçbir genç sizi rakip olarak görmez. Yıllardır ne yaptınız da, sizden sonra gelenleri böylesine aşağılamaya çalışıyorsunuz? Bu hal bir sürü büyüğümüzde var. Siz boynuzken hep iyidir, kulağı geçtiniz mi canınıza okumak isterler. Her şeyi onlar bilir, en iyisini onlar yapar. Yok ya! Sadece bizden yaşlısınız diye bütün haklar size teslim edilmedi! Uyanın artık! Bülent Ersoy'un 'muhatabım' dediği Sezen Aksu ve Ajda Pekkan bir gün bile böyle cümleler kurmuş mudur? Biraz muhataplarına danışsın! Alooo! "Bizim yaşımız büyük, biz her şeyi biliriz" devri çoktan kapandı.

ONUN GİBİLERİ SEVMEYİZ
Yıllar önce kazandığınız başarının ekmeğini hâlâ yiyemezsiniz! Ya daha çok çalışacaksınız, yenilikleri takip edeceksiniz, çağı yakalayacaksınız ya da susup oturacaksınız! Evet; Gülben Ergen, Bülent Ersoy'un muhatabı değildir. Çünkü yıllardır Ersoy kuş tüyünden kıyafetler giyerken o çalışmıştır. Elinden geleni ardına koymamıştır. Artık gerçekten bıktık bu "Ben bilirim" hallerinden. Belki Ersoy'a büyük şok olacak ama Maksim devri de çoktan bitti. Millet müziğini yapıp eğleniyor, kimse kimsenin ayağını kaydırma derdinde değil! Yani bebeler aştı o işleri. Ve biz Bülent Ersoy gibileri sevmiyoruz! Şişkin egosunu, ona buna bağırmalarını, ahkam kesmelerini mi seveceğiz? Kendilerini A plus egolarıyla baş başa bırakıyoruz...