Hafta sonu boyunca ikoncanlar, sosyetik ablalar, 'Ben de buradayım, modanın parçasıyım, beni de çekin' niyetli hatunlar eteklerindeki tüm taşları döktüler. Üç gün üç gece boyunca hediye paketi kıvamında defileden defileye, partiden partiye koşup en büyük performanslarını gösterdiler. Ay ne zor iş ayol, bir kişi de çıkıp tebrik etmedi onları... Bu modayı takip etme, ikoncan olma işi ev hanımlığı gibi valla, o kadar emek verirsin kimse çıkıp da alkış tutmaz. Nankör bunlar, nankör.

NEDEN ECE?
Fashionable İstanbul' fotoğraflarına bakınca zaman zaman gülmeden duramadım, bazı ablaların kafalarına kuş kondurmadıkları kalmış. Neyse, ben de üşenmeyip bütün davetli fotoğraflarını gözden geçirdim ve 'Fashionable İstanbul'un en şık kadınını seçtim. Alkışlarınızla Jitrois marka elbisesi, Paris'te bir antikacıdan aldığı kolyesi ve Louboutin ayakkabılarıyla Ece Sükan! Neden Ece? Çünkü...
1. Ece, modayla kendi tarzını karıştırmayı çok iyi biliyor.
2. Ece, marka giyinip, modayı takip edeyim derken Susam Sokağı'ndaki Minik Kuş'tan hallice hallere kendini sokmuyor.
3. Ece, ayarını biliyor. Ve biliyor ki az her zaman çoktur. Ne elbisesi, ne saç modeli, ne de makyajı asla kendi güzelliğinin önüne geçmiyor. Buradan saçlarını kuş yuvasına çevirmiş, saçma aksesuvarlarla dikkat çekmeye çalışmış, dar elbiselerinin içinde boşu boşuna tık nefes kalmış ablalara sesleniyorum: Boşuna tepiştiniz anacığım... Hem paranız gitti, hem zamanınız. Gelecek yıl toplarsınız artık.