Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

0n sekiz gündür temizim...

İşte her şeyin başlama noktası... İlk cümle, ilk şarkı... Şimdi elimde bitmesine sayılı günler kalmış bir albüm var. Oysa bütün hadise, yani içimdeki müzik, 2008 Eylül'de sadece tek bir cümleyle kıvılcımlanmıştı. Sonra sıra yıllardır müziğine doyamadığım arkadaşıma geldi, yani Yalın'a... Ve ben dün gece o şarkının bitmiş halini dinledim. İyisi mi ben size en baştan anlatayım... Aşklarımı, ayrılıklarımı, korkularımı, gündelik yaşamımı anlatıyorsam, bu anlatacağım en önemli şeylerden biridir herhalde. Niye saklayayım ya da bekleyeyim ki?

YALIN TEPKİ VERMEMİŞTİ
2008 Eylül'dü sevgili okur. Yazarınız bunalımın en dibindeydi. Şöyle diyeyim, o vakit 'google'a girip 'bunalım' yazsanız, Ayşe Özyılmazel çıkardı, yani o derece. Bavulumu yapıp tek başıma Marmaris'e gitmiştim. Çünkü ben kendime kızdım mı, kırıldım mı anında yok olmak isterim. Neresiydi? Hah! Select Maris. Masmavi deniz, ağaçlar, kumsal... Nefis bir yerdi. Sabah uyanıp kitaplarımla deniz kenarına iniyordum. Duygularım hiç bu kadar karmaşık, hiç bu kadar yoğun, hiç bu kadar şiddetli olmamıştı. Kızgındım, üzgündüm, perişandım, hayata darılmıştım, iyileşmeye çalışıyordum... Her gün biraz daha iyi geldi orası bana. Her sabah daha temiz uyanıyordum sanki. Bu arada elimdeki kitap çok sıkmıştı (adını vermeyeyim) ve bir anda güneşlenirken kitabın sayfalarına cümleler karalamaya başladım. Sanki müzik çalıyordu içimde.

İKİ SAKİNİ OLMALIYDI...
Sayfanın sol köşesine yazdıklarımdan biri şuydu: "18 gündür temizim..." Tatil dönüşü kitabı alıp arkadaşım Yalın'a gittim, Yalın sözlere baktı baktı, hiç tepki vermedi... Ben hala yazdığım sözlerden şarkı çıkarmakla meşgulken, bir hafta sonra telefon çaldı, Yalın "18 gündür temizim senin lafın mıydı, çabuk gel" dedi. Gittim, hatta uçtum... Yalın gitarını aldı, ben bağdaş kurup yere yanına oturdum. Anlatmaya başladım hikayemi... Aşk bir uyuşturucuydu, aşk bir illet halini almıştı, marazlıydı, kurtulmak isteyip de kurtulamamıştım aylarca, bana zarar verdiğini bile bile kalmıştım orada. Ve nihayet 18 gündür temizdim fakat bir alkolik gibi, bir uyuşturucu bağımlısı gibi zayıftım... Geri dönme ihtimalim vardı, dönmemeliydim. Oracıkta Yalın'ın gitarından ve ağzından dökülüverdi 'İki Sakin'. "18 gündür temizim/Onla başlayan tüm cümlelerden uzak/dört başı mamur deliyim/giderim yine ben yoluma giderim. Hep arada kalıyorken aşk çıkamıyorken/ kabuğu kıramıyorken nasıl nefes alalım/hep seni yaşıyorken bir türlü aşamıyorken habire yeniliyorken/nasıl nasıl... İki sakini olmalıydı bu evin/iki de sevdaları/bir sarıldılar mı bütün eşyaları ayaklanmalı."

SAYGIYLA EĞİLİYORUM
Şarkıyı cep telefonuna kaydettikten sonra eve gidip saatlerce ağladım. O zamanki beni daha iyi hiçbir şey anlatamazdı ki... Ve sonra anladım; kötü sandığımız, bittiğimizi hissettiğimiz her şey bir başlangıç, yeni bir ışıkmış bize. O gün, o şarkı, sonra bana Mert'le (Ekren) beraber birçok şarkı yazdırdı. Şimdi her gün gazeteden çıkıp stüdyoya koşuyorum, içimdeki sözleri, içimdeki müziği kaydediyorum. İlk defa kendimi hissedebiliyorum. Ve bir şeyi daha anlıyorum; ne tür olursa olsun, müzikte üreten herkesin önünde saygıyla eğilmek istiyorum. Bana ilk şarkımı yazarak, kendimi şarkılarla ifade edebilmemde en önemli adımı attıran dostum Yalın'a da buradan teşekkür etmek istiyorum. Biliyorum, bir gün iki sakini olacak evimin...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA