Aşktan çıldırıp, aşk için ölebilirim. Yapayalnız kaldığıma inanırsam, yine ölebilirim. Kimsenin beni sevmediğine inanırsam, zaten yaşamamın anlamı yoktur, yüksek müsaadenizle ölebilirim. Sevdiğim birinin yaşaması için ölebilirim. Çocuğum için ölebilirim. İcap etmez ya, hadi etti diyelim; ablam için, annem için şak diye ölebilirim.
DAHA ZAYIF DAHA GÜZEL
Ama sıkı ve yuvarlak bir popo için asla! Güzellik için asla! Bakın gördünüz, yani görmediyseniz de şimdi öğreneceksiniz; 1994 Arjantin güzeli Solange Magnano kalçasından yağ aldırayım derken tahtalıköyü boylamış. Amacı neymiş? Kalçaları güzel olsun, poposu sımsıkı taş gibi olsun. Çok güzel! Doktor bu hata yapar mı yapar. Estetik bile olsa ameliyat bu, masada kalmak var mı var! Yılda yüzlerce kadın daha güzel olabilmek için hayatını kaybediyor sevgili okurlar. Genç kızlar vücutlarına düşman kesilip anoreksiya (yememe hastalığı), blumia (aşırı yiyip kusma hastalığı) oluyorlar. Sonra ne oluyor? Daha ince görünebilmek için hayatlarını kaybediyorlar ya da vücutlarında kalıcı hasarlar bırakıyorlar. Daha güzel, daha zayıf, daha yuvarlak popolu, daha bilmem ne olabilmek adına; dünyanın dört bir yanında kadınlar psikolojilerini yerle bir ediyorlar. Güzellik düşünmeden, kendilerini eleştirmeden, kendilerine kızmadan, gerilmeden bir anları bile geçmiyor. Sanki hücrelerine işliyor 'güzel olma sevdası'... Sanki statülerini, kim olduklarını falan dış görünüşleri belirliyor. Neler çekiyorlar, nelere katlanıyorlar bunun için. Peki, bütün bu sıkıntı ne uğruna? Güzellik ve incelik! Aç parantez, kadın olarak beğenilmek ve onaylanmak. Kapa parantez.
GÜZELLİKLE YAŞANMALI
Şimdi bu 1994 Arjantin Güzeli Solange Magnano'nun yeterince hatta yeterinceden daha fazla bir seviyede güzel olmamasına imkan var mı? Yok! Ama güzellik rüzgarına kapılan kadının bir sınırı da yok. Yanlış anlaşılmasın, ben estetik operasyonlara, diyetlere, güzellik ürünlerinin kullanımına karşı değilim. Ben, bu yolda ölmeyi bile göze almaya karşıyım. Ben, bu uğurda yaşamını cehenneme çevirmeye karşıyım. Dış görünüş endişelerimizin içimizi, ruhumuzu, günlük hayatımızı kontrol etmesine karşıyım. Arjantinli Magnano'nun ölmesine değdi mi? Değmedi! Aynen birçok kadının her gününü eziyete çevirmesine, özgüvenini kaybetmesine, bünyesine saçma sapan ilaçları sokmasına değmediği gibi. Güzellik için ölünmemeli, güzellikle yaşanmalı derim ben. Aman kızlar, aman! Dikkat! Nefes almaktan ve gülmekten daha güzeli yok.
