Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Çakar çakmaz çakamayan çakmaklar

Haydi bakalım, bu da bugünün bonusu. Her gün bir bonusumuz var maşallah! Al işte, çantada beş tane çakmak var, beşi de yanmıyor iyi mi? Bazen sağolsun, hayatın kendisi de beşte beş bu çakmaklar gibi. Geliyor insanın üstüne üstüne. En lazım olduğu zaman vermiyor ateşi kerata. Sallıyorsun sallıyorsun, çakar çakmaz çakamayan çakmak seni sallamıyor. Üstelik bu çakmayan çakmakların çantana nasıl girdiğini, nasıl seninle gezmeye başladığını, nasıl ihtiyaç listene dahil olduğunu bilmiyorsun da...

İHTİYAÇ VAR TIK YOK
Komik değil mi? Bence çok komik. Aynı hayatına katılıp şöyle ufaktan poposunu yaya yaya bir güzel yer edinip de sonra kırmızı alarmda işine yaramayan bir sürü şey gibi, bir sürü yüz gibi. Yüzsüz yüzler gibi. Hadi oradan, yılmıyorum. Bu işi kesinlikle kabul etmiyorum... Şimdi beni yerimden kaldırıp bakkala göndermelerine izin vermiyorum... Pembe, beyaz, turuncu, siyah ve mavi... Sallıyorum bir bir, hepsini. Tek tek baş aşağı ediyorum sonra tekrar çakmaya çalışıyorum. Korkarım kafayı sıyırmış olmalıyım. "Hadi aslanım benim" tezahüratlarıyla gole koşamayan, hep top ayağından çalınan çakmaklara sesleniyorum. Tık yok! Elin çakmaklarıyla tepişiyorum resmen. Hem ben böyle saçma çakmakları nereden buluyorum? Kimin masasından attım çantaya acaba? Bilmiyorum, hayatıma girişlerini geçtim, sonuç istiyorum. Bütün başıma dert olan diğer şeyler gibi... Öyle yoldan geçerken arabaya attığım bir sürü parazitler gibi. Çalışsanıza be! İhtiyacım var! Tık yok! Az sonra gelir biri elinde sigarasıyla bizim çakmaklar meşale kesilir. Ben de salak salak bakar, derdime yanar, kaderime çak yaparım. Hayat bazen sadece size tıkanır değil mi? O kendinizden aşağı gördüğünüz... Aaa! Ne kötü bir cümle Ayşe! İnsan başkasını kendinden aşağı görür mü? Ne ayıp! Görür görür... En mütevazımızın ağzından bile gün gelir bu cümle dökülür; "Yani anlamıyorum, ben ondan daha güzelim, daha başarılıyım, daha iyiyim, daha bilmemneyim..." çekeriz her birimiz. Sanki o 'daha'lara biz karar verebiliyormuşuz gibi.

GİBİSİNE BİR YAZI
Komiğiz değil mi? Hani o kendimizden aşağı gördüklerimiz Anadol kıvamında arabalarıyla bizi sollayıp giderken, bizim Ferrari nasıl yolda kalır anlamıyoruz değil mi? Çakıyoruz çakıyoruz yanmıyoruz değil mi? Şu dünyada kim gerçekten aşağıda kim yukarıda belli mi? Değil kızım değil. Deli kızım biraz bükül, eğil... Neyse, sonunda beşini birden çöpe atıyorum. Üşenmiyorum gidip bakkaldan kendi seçtiğim bir çakmağı alıyorum. Yanıyor aslanlar gibi. İnsanı yarı yolda bırakmıyor kendi eliyle seçtikleri. Kaldırıp atmalı eskimişleri, çantada ağırlık etmemeli nereden geldiği belirsizleri, hep kendimiz seçmeli, arıza yapanı yenilemeli... Gibisine bir şeyler... Gibisine düşünceler... Gibisine bir yazı işte.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA