Cem Yılmaz, Ahu Yağtu ile evlense de kurtulsa! Kim, nereden tutarsa çekiştiriyor maşallah.
Biz de arkası yarın kıvamında Cem'in izdivacını izliyoruz.
Konuyla ilgili bazı şeyler de çok komiğime gidiyor, zaman zaman da sinirleniyorum.
Niye sinirleniyorsam; bana neyse?
Gazete okurunun ünlülerle ilişkisi böyle bir şey herhalde...
Bir süre sonra kendimizi konunun kahramanı zannedip magazinsel duygular içinde sürükleniyoruz maalesef.
Yani başımıza gelen onca olay, düşünmemiz gereken onca konu varken biz tutup Cem Yılmaz'ın evliliği üzerine uzun uzun kafa patlatıyoruz.
Yahu onu düşüneceğine kalk iki şarkı yaz, evini topla, dişi kuş ol, üç satır kitap oku, değil mi?

ŞAKA MISINIZ SİZ?
Mesela dün sabah dizimizin 'kız isteme' bölümüne takıldım...
Kahramanlarımız kızın ailesiyle tanışmak için İzmir'e gitmiş. Kızın babası yemekler pişirmiş, komşular Cem ile fotoğraf çektirmek için apartmanın önünde beklemiş, rakılar tokuşturulmuş falan filan. Ohhh.
Gelin görün ki, tüm bu kaynaşmanın altında şöyle yazıyordu; "Cem Yılmaz'ın ailesinin kız istemeye gelmemesi merak uyandırdı" (O merak nedense yemez içmez, hep uyanır) Peşine gelsin yorumlar; Cem Yılmaz'ın annesi Cem Yılmaz'ın yüzüne telefonu kapatmış. Ahu, istenmeyen gelinmiş. Cem'in ailesi Cem'e sırtını dönmüş. Cem kız istemeye tek başına gelmiş.
Hoop ya!
Bir dakika! Ne gıcıksınız be. Şaka mısınız siz?
Bir kere ortada kız isteme falan yok! (Yumruğumu masaya vurdum gibi oldu.) Yani sizin bildiğiniz model bir kız isteme değil bu. Zaten böyle bir fasıla gerek de yok.
Cem Yılmaz 40 yaşına gelmiş koskoca bir adam, 20'lik delikanlı değil.
Ahu Yağtu İstanbul'da yaşayan, çalışan, şehirli bir genç kadın. Onlar zaten evlenmeye karar vermişler.
Burada ikisinin de birilerinden onay beklediğini zannetmiyorum.
Cem Yılmaz İzmir'e Ahu'nun ailesiyle tanışmaya gitmiş olabilir.
Kendi ailesinin gelmesine gerek görmemiş olabilir.
Diyelim haber doğru; Cem'in ailesi geline karşı çıktı. Eee?
Sabaha kadar karşı çıksınlar, Cem kararından dönecek mi?

SİNİRİMİ HOŞ GÖRÜN
Ailesi elbet Cem'i ve Ahu'yu kabul edecek. Hem kabul etmeyecek ne var? Adamın kendi hayatı; canı kimi isterse onunla evlenir.
Aaa, kime ne ya? Üstelik bu bir klasik kız isteme töreni olsaydı kız ailesinin evinde olurdu, sevgilisiyle aynı anda eve gelmez, onunla otelde kalmazdı değil mi?
Beni asıl 'kabul ettiler-etmediler', 'ailesi karşı çıktı', 'annesi-babası reddetti' muhabbetleri geriyor sevgili okurlar.
Hele, iki kişinin gönül ilişkisi üzerine kurulan ayırma-huzursuz etme- aşklarını burunlarından getirme operasyonlarına dayanamıyorum.