Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Tamam kızlar, açıklıyorum!

Aslında böyle şeyleri sevmiyorum.
Nasıl şeyleri; hani ben şunu şunu yaptım da böyle inceldim de, aman da dün tombiştim, bugün diyet gurusu oldum şeylerini.
Zaten bana da uymuyor "Haydii bakalım, nefes alıyoruz; biiir, kiiii" fotoğrafı.
Ya da "Enginarlarımı haşlıyorum, içine bol dereotu..." diye konuşan bir kadın profili.
Olmuyor yani.
Ben gibi değil hani.
Ama 1.5 ayda beş kilo verdiğimi ağzımdan kaçırdım bir kere. Nereye gitsem kızlar önümü kesiyor; "Ayşe ne yaptın, bize de söyle!"
Tamam! Pes!
Söylüyorum.

NEREDE İRADEM!
Ama benden liste alamazsınız.
Çünkü kimseyi yanlış yönlendirmek istemiyorum. Ve öyle kitaplardan ya da internetten duyduğunuz diyetleri yapmamanızı öneriyorum. Önce bir diyetisyene gideceksiniz.
Ben öyle yaptım. Diyetisyenim Taylan Kümeli.
İtiraf edeyim; ilk bir ay kilo veremedim.
Yani bir hafta versem de ertesi hafta veremedim, geri aldım falan.
Neden? Çünkü diyete harfi harfine uymuyordum. Sallıyordum yani. Ucundan azıcık ondan, bundan derken bozuluyordu.
Yıllardır aynı nakarat.
Görünürde hep diyetteyim ama aslında diyette değilim.
Gece uyanıp buzdolabını didikliyorum. "Bir lokmadan bir şey olmaz" bahanesine sığınıyorum.
İşte o bir ay sonunda öyle saçma hissettim ki, kararımı verdim; "5-6 kilo veremeyen bana yuh olsun" dedim.
Nerede irade? Nerede kendime verdiğim sözler? Haniii oooo saçlarımaaa taç yaptığın çiçeekleeer...
Pardon! Konumuz o değildi.

AKLIM BAŞIMA GELDİ
Neyse, bir ay boşu boşuna diyetisyen parası ödedikten sonra aklım başıma geldi ve şöyle yapmaya başladım:
Yediğim ve içtiğim her şeyi yazdığım bir günlük tuttum.
Diyetisyenimin yazdığı programın dışına çıkmadım.
Gazlı içecekler ve alkol asla içmedim.
Her gün, en kötü ihtimalle haftada beş gün dışarıda yürüdüm. En az 40 dakika.
Ben size söyleyeyim; kilo vermek isteyen yürüyecek.
Bin tane spor yaptım, hiçbiriyle olmuyor o iş. Önce yürüyeceksin ve sokakta yürüyeceksin.
Ben kar, kış, yağmur demeden her gün yürüdüm ve yürüyorum. Üstelik açık havada yürüdüğüm için kendimi acayip mutlu hissediyorum.

SİGARAYI DA BIRAKTIM
Günde 3 litre su içiyorum. Onu da mini su şişeleriyle çözdüm. Evde, arabada, ofiste her yere şişe koyuyorum.
Bu arada sigarayı da bıraktığımı eklemek isterim. Demek ki 'Sigarayı bırakınca kilo alırsın' kocaman bir yalan. Ben verdim.
Belki size saçma gelecek ama diyetimin her anında gülümsedim. Diyet yaptığım için kendime acımadım. Aklım başka yemeklerde kalmadı.
Zayıfladığım, sigarayı bıraktığım ve sağlıkla sokaklarda yürüyebildiğim için mutlu oldum. Çünkü yaptığım, diyet değil, kendime değer vermekti.
Başka ne söyleyebilirim... Günde yedi öğün yedim. Günde iki bardak yeşil çay içtim.
Size söyleyebileceklerim bu kadar.
Asla kimseye diyet listesi veremem.
Hepimizin vücudu, yaşam biçimi, sağlığı, alışkanlıkları başka.
Ve fakat artık daha iyi hissettiğim; en önemlisi, kendime verdiğim bir sözü tutmanın beni acayip gururlandırdığını söylemek isterim.
Kimse zayıf olmak zorunda değil ama herkes kendine verdiği sözü tutmak zorunda.
Asıl kazandığım davam budur yani.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA