Bazı insanlara imreniyorum, hatta kıskanıyorum, hatta hatta deli oluyorum.
Mesela her şeyi kıvamında yapmayı becerenlere... Dur durakları olanlara...
Bir tutamla yetinenlere...
Biraz ondan, biraz bundan yaşayanlara...
Oysa bak bana, şu halime bak; bu kadar ayarsız olunur mu?
Ya evden kapı dışarı çıkmam ya eve girmem. Ya enerji fazlasından çevremdekileri çarpar çarpar bölerim ya da odalarda ışıksızım.
Ya saça saç, makyaja makyaj, modaya moda demem ya saç baş bir yanda perişanım.
Ya arkadaşlarımı gülme krizine sokarım ya havada uçan sinek bile 'şu gitse de kurtulsak' der.
Öyleyim yani, bu bir hastalıksa da hastayım yani. (Şu anda bu cümleyi kurmazsam çatlarım, okumazdan gelin) Bir gün yasta, bir gün rakstayım yani (Ooo yooo çok tatsız çok bilmem ne).
Son günlerde de gece gezmelerine taktım.
Hava karardı mı, tutmayın beni; kim nereye çağırsa gidiyorum. Beni tanıyanlar kafa sağlığımdan endişe ediyor. Hal böyleyken İstanbul'da gitmedik mekan kalmıyor. Madem öyle haklarında birkaç cümle kuralım, değil mi?

EN BOMBA SUSHI!
Lilu: Nişantaşı Abdi İpekçi'de, Beymen'in üst tarafında, eski Cafe-
In'in yerine açılmış. Ne var? Güzel şaraplar var, içkiler var, atıştırmalıklar var ama en iyi haber şu; Nişantaşı'nın en bomba sushi'si burada var. Lokum gibi. Şiddetle öneririm.
Öğlenleri de açık.
Jack Russel: Deniz Berdan'ın Londra Moda Haftası'ndaki defilesini kutlamak için verdiği parti sebebiyle gittim. Partiler dışında henüz mekanı görmüşlüğüm yok; gelecek günlerde bir daha bakalım.
Off Pera: Perşembe geceleri arkadaşımız Yaşar Gaga, DJ'lik yaptığı için gittik. Adım atacak yer yoktu; biiir. Mekan oldukça küçük ama gururluydu; ikiii. Kapının önünde sigaracıların sağlam muhabbeti vardı, bir ara 'acaba yalandan sigara mı içsem' diye düşündüm; üüç.
Yaşar süper çaldı, bu da döört.
Nublu: Karaköy Voyvoda Caddesi'ndeki Gradiva Hotel'in içinde müzisyen İlhan Erşahin'in katkılarıyla açılan Nublu, şehrimizin ihtiyacı olan caz kulübü.
Küçük, bir buçuk katlı ama dört dörtlük. Biz Mehmet Erdem'i izlemek için gittik, bayıldık. Samimiyetle müzik dinlemek isteyen; Nublu'nun konser listesini takip etsin.
Ulus 29:
Tamam! Eğlendiğimizi kabul ediyorum, müzik de çok iyiydi ama 29'un yaş ortalamasının üstünde mi kaldık ne! Sanırım 29'un kulübü için üst sınır, 29. Genç kardeşlerimize iyi eğlenceler.
Şamdan:
Evet! Seneler, seneler sonra yine gecenin bir vakti kendimi Şamdan'da buluyorsam eğer, gerçekten gecelere akıyorum demektir.
Bu kez 15 dakikadan fazla duramadım herhalde. Yine tıklım tıklım, yine dans etmek imkansız, yine Şamdan Şamdan, yine çıtırlar masaları kapmış. Bu çıtırlar da fazla oluyor artık! Acilen kendilerine özel bir yazı yazılacak.
Başka nerelere gittim. Emirgan'daki La Boom... Cumartesi akşamüstleri DJ ve parti var. Yemeklerini seviyorum. Yine yaş ortalaması küçük, hafta içi daha 30 üstü olabilir; haberiniz olsun.

BOZMAYIN ASABINI!
Türkçe müzik çalan Nişantaşı Sess adam almayacak kadar dolu.
Her Türk, birkaç kadeh sonra Türkçe müzik dinlemek istiyor galiba.
Yapacak bir şey yok.
Bir de yurdum erkekleri gecenin ikisinden sonra kavga çıkartma hastalığından vazgeçse ne iyi olacak.
Adamlar kafayı buldukları anda ya kıskançlıktan sevgililerini hırpalıyorlar ya da yan masadaki adamlara "Ne bakıyorsun leeeynn!" girişiyle saldırıyorlar.
Biraz tutun kendinizi canlar. Anladık kralsınız, anladık en erkek sizsiniz, anladık buralar sizden sorulur.
Peki nereler oralar? İşte buralar, karıştırmayın. Bozmayın abinin asabını.