Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Hayatı değiştirecek kitap

"Çok param olsa; alırım çuvalları, doldurum içine bu kitaptan, önüme gelene dağıtırım" dedi arkadaşım ve tavsiye etti.
Ertesi gün hemen aldım kitabı ve şimdi ben de şöyle diyorum: "Ben bu kitabı öperim, başıma koyarım, hızımı alamazsam satır satır evin duvarlarına yazarım, çantamdan eksik etmem, açar açar okurum."
Kitap okumayı sevenler bilir; bir kitap hayatımızı değiştirmez.
Her kitap da bağrımızdan yakalamaz.
Ama arada öyle kitaplar düşer ki elimize; eğer biz izin verirsek, "Aa ne doğru söylüyor!" çekip kapağını kapatınca almamız gerekeni bir kenara bırakmazsak; uçurur bizi.

ARADIĞIM İLACI BULDUM
Zaten esas sorun ne kitaplarda, ne yazılarda, ne de başka deneyimlerimizde...
Esas sorun, kişinin kendisinde.
Unutmaya, boşvermeye, es geçmeye, ertelemeye, kendini ihmal etmeye ve sabırsızlığa çok müsaitiz, değil mi?
Neyse, kitaba gelelim...
Yazarı dünyanın tanıdığı Amerikalı düşünür- yazar Ralph Waldo Emerson.
Sözleri yeni değil ama kitabın Türkçesi yeni... Sanki gökten bana "Al sana aradığın ilaç" diye indi.
Adı: 'İnsanın Görkemi'.
Off öyle görkemli ki!
Altını çize çize çizilmedik yerini bırakmadım günlerdir.
Mesela; "Kendi fikrine inanmak, kalbinde senin için doğru olana inanmak; herkes için doğrudur, deha denen budur. İçinizde gizli düşünceyi dillendiriniz" diyor Emerson.
Mesela; "İnsan yüreğini yaptığı işe koyup elinden gelenin en iyisini yaptığında rahat ve neşelidir" diyor...
Sonra tokadı basıyor: "Yetişkin; kendi zihninde, bilincinde hapsolmuştur. Yaptıkları ya da söyledikleri övgü toplar toplamaz, bağlı biridir artık."
Ben de nereye gitti bu heyecan, ilham, coşku, neşe diye ahlanıp duruyordum.
Mesela bir de şöyle diyor Emerson: "Toplum, anonim bir şirkettir... En revaçta olan erdem; itaattir. O da özgüvenden tiksinir. Gerçekleri ve yaratanları değil, isimleri ve gelenek görenekleri sever."
Bir de "Nişanlara, isimlere, büyük topluluklara ve ölü kurumlara ne kadar kolayca teslim olduğumuzu düşününce utanıyorum" diyor. Ben de okurken fena halde utanıyorum. "Kefaret ödemek değil, yaşamak istiyorum ben. Hayatım; kendisi için vardır, bir gösteri için değil" cümlesiyle de silkeleniyorum.
Okudukça kendimde ısrarcı olmaya yemin ediyorum.
Siz de okursunuz belki. Paylaşmadan durmam imkansız.
Siz de paylaşırsınız belki.
Okumanın ayine dönüştüğü bir kitap bu.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA