Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Modern kasap savaşları başlasın

Dönüyor, dönüyor, etler dönüyor... El işlemesi İtalyan travertine mermerler, bakır giydirmeli tenteler, boydan boya cam duvarlı soğutma odaları... Dönüyor, etler dönüyor. Kırmızı halılar, kapının girişinde çiçekli elbisesiyle oturan Nurella, sol kolda Sinan Akçıl, DJ Funky C set başında müzik çalıyor, karnım da zil çalıyor. Allah'ım ben neredeyim! Aklım da almıyor hani... Bir dostumun davetiyle çıkagelmişim Anadolu yakasına, Cemil Topuzlu Caddesi'ne... Ki ben aslında hiç çıkagelmem Anadolu yakasına... Trafik fobim var benim, anlıyorsun değil mi? Evet, ben bir açılışa gittim. Mekanın adı:
The Istanbul Butcher. Bitmek bilmeyen etçilerimize bir yenisi daha eklendi diye düşünüyorum. Her yanımız et!
Dükkandan içeri giriyorum. Camların ardında etler, laboratuvar gibi bir bölüm, duvarda çeşit çeşit şaraplar... Diğer duvarda yine camlı bir bölme, kavanozlarda özel soslar, et suları, tatlılar, karamelize soğanlar... En arkada dev bir büfe; büfede mezeler, zeytinyağlılar... İçerisi loş; cool bir kulüp gibi, çok şık bir restoran gibi... Allah'ım ben neredeyim!
Beni davet eden arkadaşıma "Masalar nerede?" diye soruyorum. "Masa yok Ayşeciğim, burası kasap dükkanı" diyor. Bildiğimiz kasap dükkanının, bilmediğimiz versiyonu yani...
Yedi yıl önce Sidney-Avustralya'da tasarımcı Micheal McCann tarafından tasarlanıp ödüllere doymayan modern kasap sisteminin İstanbul'daki ilk şubesinin açılışındaymışız meğer. Yani bu süper şık kasaptan etini, şarküterini, peynirini, soslarını, mezeni, şarabını alıp evine gidiyorsun. O zaman 'modern kasap' savaşlarımız hayırlı olsun. Ah benim kapı pervazından aşağıya boncuk perde indiren kasabım... Sen de sağol, sen de çok yaşa...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA