Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Bilim adamıymış...

Eski sevgililerinin listesini bir çırpıda dökmesi, hali, açıklamaları, röportajları, haberi yokmuş gibi çektirdiği magazin fotoğraflarıyla; bir kişisel gelişim gurusu değil de, samimiyetsizlik abidesi gibi geliyor bana Metin Hara...
Adriana Lima bombası patlayınca, magazin köşecilerine (ben de dahil) gönderdiği 'Bir tek sana konuşuyorum, beni ancak sen anlarsın' temalı mesajlarından hiç söz etmiyorum. Kendimi yazdan beri tutuyorum!
Şimdi de kendisi Marka Konferansı'na katılmış. Bence çok doğru bir konuşmacı; konuştuğu ve yazdıklarını bir gram sindirmemişken, 'Kişisel gelişim dalında nasıl çok satan kitaplarınız olur?', 'İnsanlar hangi taktiklerle manipüle edilir?', 'Gerçek ve sağlam bir eğitimden geçmeden, internet bilgisiyle nasıl uzman olunur?' falan gibisinden müthiş konuşmalar yapabilir yani.
Demiş ki Marka Konferansı'nda, "Ben bilim adamıyım, ilişkimle gündeme gelmek istemiyorum."
Allah Allah, aklımı kaçıracağım vallahi! Bilim adamı mı? Yok kelimenin doğrusunun 'bilim insanı' olmasından değil, Metin Hara ne zaman bilim insanı olmuş onu anlayamadığımdan...

TEHLİKEYİ GÖRÜN
Kendisi, İstanbul Üniversitesi Çapa Kampüsü Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'ne gitmiş. Sonrasında bir akademik kariyer yapmış mı? Yapmamış. Kendi internet sitesindeki bilgilere göre, üniversiteden sonra oyunculuğa başlamış. Sonra bir anda seminerler, projeler ve kitaplarla çıkagelmiş. Yani, kendisinin bilim insanı olduğuna ya da o yönde ilerlediğine dair bilgimiz yok.
Peki bilim insanının sözlük karşılığı nedir? Şudur: Evrene ilişkin olgular ve değişkenlere yönelik bilimsel veri elde etme yöntemlerini kullanarak sistematik bir şekilde bilgi elde etmeye çalışan kişidir.
E hani nerede? Metin Hara'nın neresi bilim insanı? Hangi sebeple bilim insanı? Lütfen çıksın açıklasın; ben de köşemde kendisinden özür dileyip bunu yazmazsam bana da Ayşe demesinler!
Dört bir yanımızı saran 'Ben söyledim/yaptım oldu' cehaletinden bıktım usandım artık. Alanlarına yıllarını vermiş, eğitimlerden geçmiş, gecelerce kafa patlatmış, araştırmalara doymamış insanlar bir kenarda sıra beklerken; 'Google'lamak' suretiyle bilgi sahibi olduğunu, hatta uzmanlaştığını sanan insanların hırslarıyla sahneleri kaparak oluşturduğu tehlikeyi görmemiz lazım.
Üç kitap okuyan, beş kere yogaya giden, meditasyon müziği koyup nefes yapan, beyaz kıyafetlerle dolanan, sebze suyu sıkıp içen herkes başımıza guru/ yaşam koçu kesiliyor.
Sonrası; iyileşeceğine daha da parçalanan, hayal kırıklıklarından, aldatılmaktan tükenmiş insanlar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA