Dünkü gazetelerdeki en dramatik haber; Muğla'da 18 yaşındaki Soner Semih Sipahi'nin, dershane borcunu ödeyememeleri nedeniyle annesinin cezaevine girmesi üzerine intihar etmesiydi... Soner arkasında şu notu bıraktı: "Herkes hakkını helal etsin. Bu duruma daha fazla dayanamayacağım." Baba Sipahi oğlunun ölümünden dershaneyi sorumlu tuttu: "Bizi çok zor duruma düşürdüler. 1000 liralık borcu faizlerle 5 bin lira yaptılar. Dershane yönetimi biraz daha bekleseydi hem karım cezaevine girmeyecekti hem de çocuğum intihar etmeyecekti." Şimdi bu çocuğun ölümünden kim sorumlu? Kendisi mi? Devlet mi? Dershane mi? Hürriyet bu haber için "Soner'in dramı", Milliyet "Bu ne dram", Habertürk "Dershane borcu intihar getirdi", Saban "Dershaneyle gelen dram" başlıkları attı... Bence asıl başlık şu olmalıydı: "İşte paralı eğitim bu"... Bu dramatik intihar haberini 'bir aile dramı' olarak ele almak yerine, Türkiye'de hızla artan eğitimdeki fırsat eşitsizliğini tartışmalıyız.