Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Askerden devletten tarihi eserler geri alınsın

12 Şubat 2010'da bakın ne yazmışım:
"Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı, İlker Başbuğ'u makamında ziyaret etmiş. Bardakçı köşesinde izlenimlerini şöyle anlatmış: 'Genelkurmay Başkanı'nın makam odasının girişi, minyatür bir askerî müzeyi andırıyordu. Başbuğ'un makam odasının karşısındaki camekânlarda, Türk Tarihi'nin en büyük mareşallerinden olan Kanuni Sultan Süleyman'ın muharebe meydanlarında kullandığı kılıç ve Sokollu Mehmed Paşa'nın tombak miğferi bulunuyordu...'
Muhtemelen hayatını tarihe adamış Bardakçı da ilk kez görüyordu o kılıcı!"
Bu alıntıyı yapmamın nedeni, Radikal'den Ömer Erbil'in dün 'Saray malı orduevinde bulundu' başlıklı müthiş haberi.
Kültür Bakanlığı, müze yapılan Yıldız Sarayı'nın kayıp eşyalarının peşine düşmüş ve devlet kurumlarına yazı göndermiş.
Kalender Orduevi yönetimi de "Bizde bazı eşyalar var, gelin bakın" demiş. Yapılan incelemede Kalender Orduevi'nde II. Abdülhamid'in tam 33 yıl kullandığı kişisel ev eşyaları bulunmuş.
Bugün Osmanlı'dan ya da Cumhuriyet'in ilk yıllarından kalan tarihi mekanları geziyorsunuz ama sadece boş duvarlara bakıyorsunuz çünkü binaların içleri boş!

EŞE DOSTA DAĞITMAK
Biliyorsunuz ya, bizde eşe, dosta, yabancıya 'tarihi eser hediye etmek' Osmanlı'dan kalan bir gelenektir.
Bunun daha sistematik hali ise, bu eserlerin devlet kurumlarına, valiliklere ya da ordu evlerine dağıtılmasıdır.
Yapılan en büyük hata ise, bu tarihi eserler dağıtılırken hiçbir kayıt tutulmaması. Dolayısıyla nerede, ne var tam belli değil!
'Kayıp' olduğu düşünülen bazı eserler, aslında kayıp değil ama hangi devlet kurumunda olduğu belli değil!
Bu noktada Ertuğrul Günay'ı tarihi eserlerin peşine adeta bir dedektif gibi düştüğü için kutlamak istiyorum. Ama devlet nezdinde daha kararlı hareket edilmeli. Sadece devlet dairelerindekiler değil, askeriyenin elinde korunan eserler de geri alınmalı!

HALK GÖRMELİ
Neden mi?
12 Şubat 2010 tarihli yazıma kaldığımız yerden devam edelim: "Kanuni'nin kılıcını ve diğer paha biçilmez tarih hazinelerini başka kim gördü acaba? Genelkurmay'a işi düşen askeri yetkililer, bir de orada nöbet tutan askerler şöyle göz ucuyla bakıp geçiyorlardır, o kadar!
Peki, bizim o tarihi eserleri görme hakkımız yok mu? Neden bu paha biçilmez eserler, birkaç kişinin göreceği bir yerde saklanıyor! Sadece Genelkurmay'da değil, kamunun ve askeriyenin hizmetine verilmiş daha birçok binada tarihi eserlerimiz kimsenin görmemesi için saklanıyor."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA