Geçenlerde her zaman alışveriş yaptığım kasabı kapalı görünce yakınındaki Et Balık Kurumu'nun şubesine girdim.
Girdiğim gibi karşıma saç sakal birbirine karışmış ve pek de hijyenik profil sergilemeyen çalışanlar çıktı. Kiminin üzerinde önlük de yoktu.
Yine de kendi kendime "Çalışanları temiz gözükmese de burası devletin kurumu. Güvenerek yiyeceğin sağlıklı et satıyorlar!" dedim.
Çoluk çocuk afiyetle köftemizi yedik o akşam. Sabah gazetelere bakıyordum ki bir de ne göreyim: "Et Balık Kurumu'nda ölü hayvan eti, veremli et satıldı" Ve "Et Balık Kurumu: Mezbahadan gelen 5 bin 900 kilo eti imha ettik."

CEZALAR KOMİK OLDUKÇA...
Tabii ki hatayı yapan yine aracı firmalar ama bunu bir çözümü olmalı.
Koskoca Et Balık Kurumu'nun da imajı zedelenmemeli!
İnsan bu ülkede yaşadığı için bu kadar da pişman edilmez ki?
Bal 'çakma', damacana suyu mikroplu, sucuğu pastırması yüzde 100 dana değil, beyin, kemik tozu artık ne varsa katıyorlar. Büyük markalardan bile hileye karışanlar var!
Geçtim modern yaşamı, milli gelirin artmasını bari boğazımızdan geçen gıdalar güvenilir olsun! Son dönemde devletin gıda firmaları denetlemesi çok yerinde bir karar. Bu denetimler daha da artmalı ama hepsinden önemlisi halkın sağlığıyla oynayanlara iş yeri kapatma cezaları yerine çok ağır yaptırımlarda bulunmak lazım.
Çünkü bu komik cezaları göze alarak sağlıksız besinler üretiyorlar. 5-10 yıl hapis yatsınlar, bakın bir daha yapıyorlar mı?