'Şereftir Seni Sevmek' adlı blog'da gördüm bu fotoğrafı. Tişört, Barcelona'nın mekanı Katalonya'da giyim eşyalarının satıldığı bir mağazada satılıyormuş.
Barcelona-Real Madrid rekabetini ve Katalanlar'ın Jose Mourinho'ya olan nefretini bilmeyen yok. Tişörtün mesajı da açık: "Saddam, Ladin, Kaddafi öldü sıra sana geldi Jose Mourinho" Elbette 'fair play'e yakışmayan bir tavır ama bu tarz şok etkisi yaratacak sloganların yer aldığı baskılı tişörtlerden çok var.
Sorum şu: Bizde böyle bir şey olsa... Fenerbahçe ve Galatasaraylılar'ın sevmedikleri, hatta nefret ettikleri futbolcu ya da teknik direktör için böyle bir tişört hazırlansa ne olurdu?
Aramızdaki fark şu; yabancılarda konu futbol olunca bazen nefret vurgusu yapan çok kötü bir espri bile sorun olmuyor, gülüp geçiyorlar.
Bizde ise en küçük bir ima, en küçük bir iddia hatta sıradan bir espri bile önce Twitter'da memleket meselesine dönüşüyor, sonra da abartılı bir haber haline dönüşüyor.

MOLOTOF DA ATILIR
Yöneticiler birbirine giriyor. Reyting için cacık dahil her şeyi yapmaya hazır futbol programlarında mevzu saatlerce konuşuluyor.
İnternet siteleri daha çok tık alsın diye amacını aşan başlıklar atıyor. Kısacası futbolda şiddet her alanda körükleniyor.
Sonra da yine aynı TV programlarında, gazetelerde, Erzurum'da stada bidonla benzin sokulması şaşkınlıkla karşılanıyor.
Sahaya molotof kokteyli atılmadığına şükredin siz! O da yakındır!