İngiliz basınının özellikle de tabloid gazetelerinin kimseye eyvallahı yoktur. Bu gazeteler; bakanmış, kraliçeymiş ya da din adamıymış hiç umursamaz.
Varsa bomba haber ya da fotoğraf anında basarlar.
Tıpkı Prens Harry'nin Las Vegas'ta tatildeyken çekilen çıplak fotoğraflarının İngiliz gazetelerinde haber olması gibi. Evet, bu sefer İngiliz basını da biraz kararsız kaldı. Çünkü söz konusu olan kişi İngiltere tahtının varislerinden biriydi! Çoğu o meşhur fotoğrafı basmadı ama neredeyse hepsi haberini yaptı.
The Sun, haberi birinci sayfadan, manşetten 'İşte tahtın varisi' başlığıyla verdi. Yorumlar medya imparatoru Rupert Murdoch'ın kendisini sanık sandalyesine oturtan ve gazetesini kapattıran İngiltere'den intikamını aldığı yönünde.
Haberin yapılması çok tartışılınca, Murdoch Twitter'dan "Basma kararı editöründü ve bunu destekliyorum" diye yazdı.
İngiltere Kültür Bakanı Jeremy Hunt ise fotoğrafların kamuoyunun ilgisi dahilinde olduğu için basılması gerektiği görüşüne katılmadığını söyledi ancak hemen "Siyasetçiler gazetecilere karışamaz" diye ekledi.

PRENSTEN BÜYÜK EDİTÖR VAR!
Tekrar okuyalım: Murdoch: "Editörün kararıydı", Hunt: "Siyasetçiler gazete editörlerine karışamaz". Adamlar editöre karışılmaz diyor! Bu kısa ve net açıklamalarda sanki anayasanın birinci maddesinden bahsediyorlarmış gibi bir hava hakim değil mi?
Bence gazetedeki ofisboy'a bile karışmıyorlar! Şimdi bizde böyle bir durum yaşansa ne olurdu diye sormaya bile gerek yok!
Bizdeki durum aynen şu: Hülya Avşar, Gülben Ergen ve Deniz Seki'nin selülitlerinin haberini yapmak bile yasak!
Haberi yapıldı diye RTÜK, TV programlarına 371 bin ve 214 bin lira gibi tarihi para cezaları kesti. Evet, söz konusu programlarda selülit haberinin veriliş tarzında ve yorumlarda ipin ucu kaçmış gibiydi.
Ancak İngiltere'de Prens Harry'nin çıplak görüntüleri ilgili TV'lerde, radyolarda, gazetelerde dönen geyikleri, yapılan esprileri görünce; Gülben'in Hülya'nın selülitlerini "Kim takar" diyorum!
Adam koskoca İngiltere tahtının varisi yahu ama orada ondan büyük editör var!