Deniz Seki ile ilgili yazdığım yazılar genelde tepki çekti. Çünkü Seki için mağdur edebiyatı yapan sanatçı dostları ve köşe yazarlarının korosuna katılmamıştım. Evet, bir sanatçının uyuşturucu davasından içeri girmesi insanları üzüyor ama hukuk herkese eşit davranmak zorunda. Seki'nin masum olduğunu savunanlar hiç dava dosyasına baktılar mı? Dosyada çok sağlam deliller ve konuşma tapeleri vardı. Ama buna rağmen Seki'nin suçsuz olduğuna dair büyük bir medya kampanyası yapıldı. Kamuoyunu yanıltan köşe yazıları kaleme alındı, klipler çekildi, mektuplar yazıldı. En kötüsü de Deniz Seki, bu davadan kurtulacağına inandırıldı. Seki için son bir umutla Anayasa Mahkemesi'ne başvuruldu. Ve Anayasa Mahkemesi, uyuşturucu ticareti yapmak suçundan 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilen Seki'nin yaptığı bireysel başvuruyu reddetti.

KAHRAMAN GİBİ
Bu Seki için büyük yıkım, Allah ona sabır versin. Peki bugüne kadar Seki'ye boş yere umut verenler ve kamuoyunu ünlü sanatçının suçsuz olduğuna inandırmaya çalışanlar, şimdi ne düşünüyor acaba?
Bir de 'Ne yolsuzluklar yapanlar, ne suçlar işleyenler var. Onlar dışarıda ama Seki tutuklandı' deniliyor. Evet, Seki'den çok daha büyük suçlar işleyenler şu anda aramızda ama bu Seki'nin suçsuz olduğu anlamına gelmez. Suçluları dışarıya salanlar utansın. Bizim gazeteciler olarak görevimiz; hukukun herkese eşit davranmasını sağlamak olmalı. Batıda uyuşturucu ticareti yaptığı kanıtlanan bir sanatçıyı kimse kolay kolay savunmaz çünkü o yanlış ve tehlikeli bir rol modeldir. Bizde ise tam tersi yaşandı; neredeyse Seki'yi kahraman ilan edeceklerdi.