Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Ali Koç kendi parasını da batırdı!

Şampiyonluk yarışından kopan Fenerbahçe'nin, Avrupa Ligi yolunda olası cezaya karşılık ekonomik konulardaki hazırlıklarını 31 Mart'a kadar TFF'ye teslim etmesi gerekiyor. Ama sportif başarının gelmemesi, kazancı düşürüyor. Başarıyı yakalamak için yeni teknik direktör ve oyunculara yani daha çok paraya ihtiyaç var. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un nasıl yeni para kaynakları yaratacağı merakla bekleniyor. Acun Ilıcalı ile yine yardım toplamaz herhalde!
Bu arada Forbes Türkiye dergisinin açıkladığı verilere göre Koç'un, 2018'de Fenerbahçe Başkanı olmasının ardından 850 milyon dolar olan serveti, 2020 yılında 700 milyon dolara düştü. Yani Koç'un başkan olması ne kendine, ne de takıma yaradı! Bence "Olsun, kendi cebinden takıma para harcadı" diyerek Koç'u savunanlar da yanılıyor. Çünkü Koç, hem kendinin, hem de kulübün parasını yanlış tercihlerle batırdı. Bunun övülecek bir tarafı yok.

Kerem'in Cem Yılmaz'ı ezmesi!
Kerem Bürsin'e yine Serenay Sarıkaya ile Cem Yılmaz aşkı hakkındaki sorular yöneltildi. O da gülerek şu cevabı verdi: "Aman lütfen beni bu olaya bulaştırmayın. Daha önce de söyledim; herkes çok mutlu olsun."
Kerem, başından beri eski sevgilisinin yeni ilişkisi hakkında doğru yaklaşımda bulunuyor. Bir ay önce "Herkes mutlu olsun" yorumu yapınca Cem bu sözü Instagram'da paylaşıp "Bir bu kalmıştı, iyi oldu" diyerek Kerem'e göndermede bulunmuştu. Cem, gereksiz yere laf sokayım derken kendini küçük düşürmüştü.
Kerem'in bu tarz atışma ve şakalarda Cem'i ezeceği hiç aklıma gelmezdi ama öyle oldu. Kerem; efendiliğiyle, sakinliği ve medeni tavrıyla Cem'in üstüne çıktı.

Hiç gerek yoktu Özcan!
Özcan Deniz'in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında yaptığı şu paylaşım tartışma yarattı: "Eyy bu pazar günü full makyaj, eşofmanlarla evde, kafede vs. eline yapışık telefondan Kadınlar Günü mesajlarını okuyan kadın; şu an mutfağında çalışan, sana servis yapan 'çalışan' kadının Emekçi Kadınlar Günü'nü kutla. Hatta ona bir hediye al. Bugün bütün kadınların değil, emekçi kadınların günüdür. Yürekten kutlarım."

HİÇBİR SINIF FARKI GÖZETİLMEZ
Deniz'in tek haklı olduğu nokta, 8 Mart'ın diğer adının Dünya Emekçi Kadınlar Günü olması. Dünya Kadınlar Günü'nün kökleri, işçi hakları hareketlerine dayanıyor. 8 Mart'ın tohumları 1908'de, New York'ta 15 bin çalışan kadının daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep etmesiyle atılmıştı. Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi, 8 Mart'ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etmişti. Bu günü uluslararası hale getirme fikrini ortaya atan ise Clara Zetkin'di. 1910'da Kopenhag'da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı'nda Dünya Kadınlar Günü fikrini önerdi ve önerisi kabul edildi. 1975'te Birleşmiş Milletler ise 'emekçi' tabirine gerek görmeden 8 Mart'ı 'Dünya Kadınlar Günü' kabul etti. Bazı komünistler hâlâ Özcan Deniz gibi 'emekçi' vurgusu yapar ama 8 Mart genel anlamda hiçbir sınıf farkı gözetmeksizin bütün kadınların günü olarak kutlanır.

SAÇMA BİR KUTUPLAŞMA YARATTI
Deniz'in yaklaşımı başta ayrımcı. Makyaj yapan, kafede eşofmanlı oturan, evde kadın temizlikçi çalıştıran kadınlardan kastettiği kesim, herhalde şımarık, zengin, kibirli kokonalar. Makyajlı, iyi giyimli ama bilgisayar başında temizlikçi bir kadından daha çok çalışan kadınlar da var. Elbette 'çalışan' diye bir ayrımda bulunuyor ama bazen genelleme yapmak da ayrımcılık! Belki hizmetçi çalıştıran kadın zamanında çok çalışıp iyi birikim yapmış ama şu an çalışmıyor. Özetle; Deniz, saçma bir kutuplaşma yaratmaya çalıştı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA