Bir düşünün, yaz aylarında İstanbul'un konser ve etkinlik ihtiyacına cevap verecek kaç mekan var? Maalesef bir metropole yakışmayacak ve kesinlikle yetmeyecek kadar az. Rumelihisarı'nda konser keyfi tarihe karıştı artık. Unutun. Harbiye Açıkhava Tiyatrosu var elimizde... Bir de Kuruçeşme Arena. Üstelik muhteşem Boğaz manzarası da bonusu! O atmosferde inanılmaz konserler yaşanıyor yaz boyu. Türk sanatçıları bırakın, o sahneye çıkmayan dünya starı bile neredeyse kalmadı: Shakira, Michael Bolton, Carlos Santana, Kylie Minouque, Julio Iglesias, Sting, Placebo, Deep Purple vs. Durum budur ama böyle bir 'nimet'ten gurur duyan kim? Boğaz'da sırf şov yapmak için, teknelere binip birkaç belirli mekanın önünde ses ölçümü yapan değerli yetkililer, bir konser mekanında aynı işlemi yapmaya kadar vardırıyor 'titizliklerini' bildiğim kadarıyla. Dünyada bir ilktir herhalde. Yahu orası konser mekanı, adı üstünde. Üstelik o konserler de saat 23.30, en geç 24.00'te sona eriyor. Az mı yalvarmışlığımız var Sezen Aksu sahneden inmesin diye. "Polis gelecek evinize gidin artık" diye bizi az mı kışkışlamıştır kadın? O zaman nedir saat 23.00'de mekanın kapısına dayanıp (kapı lafın gelişi) ses ölçümü yapmak? Böyle bir mekanda sahne alan dünya sanatçılarının Türkiye'ye yapacağı katkıyı mı anlamıyorlar, İstanbullular'ın konser keyfine limon sıkmak mı yoksa bu megakentte böyle şeyler hiiiç yaşanmasın mı istiyorlar? Hani alkol, eğlence, müzik falan meselesi, diyorum...