Adi Tıp Kurumu, son günlerde kendini aşmıştı hakikaten... Önce Hüseyin Üzmez olayında gayet 'sıkı' bir skandala imza attılar; 'cinsel istismar'a uğrayan küçük kız için 'ruh sağlığı bozulmamıştır' raporu verdiler... Sonra Münevver Karabulut cinayetinde 'patladılar'; aynı masada otopsisi yapılan başka bir kurbana ait spermleri, öldürülen genç kızın iç çamaşırına bulaştırmayı başardılar. Uğraşsan yapamazsın! Her seferinde bir çuval inciri berbat etmeyi başardılar ama bütün bunlar olurken ne denetleyen, ne soruşturan, ne karışan oldu. Hep sessizlik, hep umursamazlık söz konusuydu... Dün okuduğuma göre, Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurumu, işe el koymuş; Adli Tıp'ın son üç yılı mercek altına alınacakmış. 'E nihayet' demek zorundayız, kusura kalmayın. Umarız ağırdan almazsınız da, daha feci skandalları engelleyebilirsiniz böylece.