Kürt açılımı konusunda kim ne derse desin anında zılgıtı yiyor! İster sınır içinden gelsin iyi temenniler, ister sınır ötesinden, fark etmiyor. Deniz Baykal'ın, 'Kürt açılımı'na destek veren Hollywood starına çıkışmasını hatırlıyorsunuzdur: "Hollywood artisti, sen artistsen artistliğini yap!" dedi. Çok kızdı CHP lideri, elin Amerikalısının iç işlerimize karışmasına! Kimse de çıkıp 'Artistsek köle miyiz kardeşim' demedi Memet Ali Alabora dışında. "Güzel bir laf değil, ben kendimi kötü hissettim. Tüm artistlere aynı lafı ediyor bu durumda" dedi. Aferin çocuğa, bir siyasetçinin 'sus otur bakiyim' çıkışını yemedi, sineye çekmedi. Kalktı hakkını savundu, rengini belli etti. Öte yandan... İşin başka ayrıntıları da var. Yurdumun, güya bu konuda en duyarlı, en başı çekmiş artistleri ise konuyu sulandırmakla meşgul. Müjde Ar anlattı programında; Sezen Aksu ile bayramda içiyorlarmış. İki-üç kadeh içtikten sonra Sezen Aksu "Bana bak bu Kürt meselesi çıkmaza girdi, gel Başbakan'ı beraber arayalım" diyor. Her zaman 'en cesur' olmakla övünen Müjde Ar ise irkiliyor nedense: "Aman, Emine Hanım kızmasın sonra" diyor... Aksu da "Yok o bana alışkın, veriyor hemen telefonu" diyerek, biricik arkadaşı Ar'ı tüm korkularından arındırıyor hemen. Bu mudur yani? O büyük duyarlılık, o büyük cesaret iki-üç kadeh içkinin eseri miydi? Türkiye'nin en büyük starlarından ikisi "Kafaları çekip Başbakan'ı aradık" derken fazla abartmış olmuyorlar mı sizce? Çocuk şımarıklığı hissetmiyor musunuz biraz bu işte? Şaka gibi değil mi? Ne yani, bir sonraki adım da adamın kapı zilini çalıp kaçmak mı olacak? 'Artistliğini bil' lafı tam da bu noktada boşluğu dolduruyor sanırım, fikirlerini söyleme konusunda değil...