Babası tarafından yetimhaneye bırakılan ve onu bir daha hiç görmeden; fakir, mutsuz ve hep hüzünlü yaşayan bir kadın... Yetimhaneden ayrılıp kız kardeşiyle birlikte barlarda şarkı söyleyerek, dikiş dikerek para kazanmaya çalışıyor gençliğinde. Bardaki bu işi sayesinde de burjuvalarla tanışıyor. Ve... Dönemin soylularından, çılgın bir baronu sosyeteye giriş bileti olarak seçiyor. Baronun Paris'teki dev malikanesinde, onun kapatması olarak, aşağılanarak, küçümsenerek, gizlenerek yaşamak isyankar ruhunun iyice doruğa çıkmasına neden oluyor. Ayrık otu gibi yaşıyor uzun süre... Hiç sahip olamadığı halde, bir genç kız olarak özlem duyması, öykünmesi beklenirken... Tersine, 19 yüzyıl sonlarına hakim olan şatafatı, gösterişi elinin tersiyle itiyor. Kadınların tüylü, pullu, devasa şapkalarıyla, korseleriyle, kabarık etekleri, fırfırlı, dantelli şatafatlı kıyafetleriyle dalga geçiyor, küçümsüyor onları. Baronun elbiselerini keserek, dikerek, biçerek kendine kıyafetler hazırlıyor. Erkeklere benziyor hatta! Gösterişli kadınların alaylarına maruz kalsa da tarzından ödün vermiyor, 'sadeliğin zarafeti'nden vazgeçmiyor asla. "Ben zevksizlikten anlarım" diyecek kadar da kendine güveniyor. Fakat yeteneğinin farkında bile değil. Aklı fikri şarkıcı olmakta! Baronun dostlarından birinin ısrarlarıyla, o dönem için yeni sayılan, çok sade, farklı şapka modelleri yaparak kendini avutuyor, oyalıyor bir süre. Ta ki aşık olana kadar... Baronun dostu, İngiliz işadamı Arthur Capel'e aşık oluyor. Üstelik 'aşık kadın zavallıdır' fikrine yüzde yüz inanırken! (Aşk böyledir işte, sen istemeden, beklemeden gelir kapını çalar sürpriz bir şekilde...) Hüzünlü bir aşk onlarınki elbette... Dönemin şartları gereği soylu ve zengin bir kadınla evlenmek zorundadır Capel ama ikisi de engel olamaz bu aşka. İlk kez aşağılanmadan, ilk kez değer görerek, sevilerek bir erkekle birlikte olur Coco Chanel. 'Kimsenin, sevdiği adamın karısı olmayacağını' bile bile. Sevgilisinin ona olan inancı başka bir yola sürükler onu. Onun verdiği borç parayla şapka dükkanı açar. Dönemin bütün kadınları onun tarzından etkilenir, onun şapkalarıyla boy göstermeye başlar davetlerde. Artık bir efsane olmaya doğru yol almaktadır Coco Chanel... Audrey Tautou'nun Fransız modasının efsane ismi Coco Chanel'i oynadığı 'Coco Chanel'den Önce' müthiş bir hayat hikayesi. Erkek egemen bir toplumda feminist kişiliği, onu sürüden ayıran tarzı ve zevki, bir imparatorluk kurmasını sağlayacak becerisiyle çok özel bir kadın o. Özellikle kadınların mutlaka izlemesi gereken bir film. Şiddetle tavsiye edilir!