Geçtiğimiz günlerde Ahmet Kural'ın savcılık ifadesi basına yansıdı. İfadesinde şiddet iddialarını reddediyor Kural.
Kim inanır buna; Sıla'nın darp raporu ortadayken. Kural'ın o gece yaptığı şiddet değil de nedir Allah aşkına? Bir de kendini kurtarmak için dikkatleri başka tarafa çekmeye çalışıyor.

SILA ÇOK CESUR BİR KADIN
Ayrıldıkları dönemde Sıla'nın, Okan Can Yantır'la ilişki yaşadığı için kavga etmeye başladıklarını anlatmış Kural verdiği ifadede. Velev ki yaşadı; bunun karşılığı dövmek midir Sıla'yı? Üstelik kendisi de bu ilişkinin ayrı oldukları dönemde yaşanmış olduğunu söylüyor. Bu nasıl bir kafadır ki hâlâ yaptığı büyük hatadan ders çıkarmak yerine Sıla'yı suçluyor. Kural, daha ileri gidip 'Asıl o beni dövdü' derse şaşırmayacağım inanın.
Kural, isterse dünyanın en iyi komedyeni olsun; bu saatten sonra fark etmez.
İçinde bu kadar yoğun şiddet barındıran birine reyting kazandırmaya niyetim yok.
Sıla genç kuşağın en iyilerinden biri olmasının yanı sıra çok da cesur bir kadın. Çıkıp şiddet gördüğünü açıklamasaydı belki de toplumsal yaramız olan 'kadına şiddet' sorunu bu denli gündeme gelmeyecekti medyada. "Susarsam önce kendime, sonra da şiddete karşı olan insanlara haksızlık etmiş olacağım" diyerek açıkladı şiddet gördüğünü.
Tüm kariyerini de riske atarak cesaretle dillendirdi yaşadıklarını. Kural'ın olayın odağını başka bir isme yöneltmek için Sıla'yı suçlaması nafile. Çünkü toplum vicdanında çoktan hüküm giydi bile.
Umarım Sıla'nın bu tavrı, şiddet gören diğer kadınlara da örnek olur. Gerçekten şiddet karşısında susmak, insanın kendine yaptığı en büyük haksızlıktır. Hiçbir kadın bu haksızlığı kendine yapmamalı...