Hangi hataların ilişkinize ne kadar zarar verdiğini gelin beraber inceleyelim.
Sevgilinizin/eşinizin sosyal medya hesaplarını kurcalamak için içinizde sınırlandırılamaz bir istek mi var? Durun, tutun kendinizi! Bu çok tehlikeli… Sürekli ne yaptığını, kiminle konuştuğunu, nereye gittiğini sormayın. Sakınan göze çöp batar... Unutmayın ki, küçücük bir şüphe aklınıza bir kere yerleştiğinde onun gelişmesini engellemek imkansızdır.
Aranızdaki problemleri yine kendi aranızda çözmelisiniz. Elbette dışarıdan, objektif bir bakış açısının da faydası olduğu durumlar olacaktır. Fakat genel olarak, arkadaşlarınız, sizin duygularınıza daha yakın olduğundan sizi olumlamaya da daha yatkın olacaklardır.
Bunun yanında unutmamanız gereken bir diğer gerçek de sevdiğinizi en iyi sizin biliyor olduğunuzdur.
Bir sorun varsa, söylemekten çekinmeyin.
Sevdiğinizin "Ne oldu?" sorusuna "Canım sıkkın, çünkü yaptığın şeyden hoşlanmadım" deyin. Neden çekineceksiniz ki; bu ilişki sizin, sevdiğiniz sizi dinlemeye hazır. Karşınızdaki kişi sorunun ne olduğunu bilmezse çözmek için de bir girişimde bulunamayacaktır.
Onun size güvenerek anlattığı sırları yakın arkadaşlarınızla paylaşmayın. Onunla dalga geçmeyin, gururunu incitecek sözler sarf etmeyin. Aynı şeyin size yapılmış olacağını düşünün, sizin sırlarınızı tanımadığınız bir grup insanın gülerek konuştuğunu. Hoş değil, değil mi?
Biriyle birlikte olmaya karar verdiğinizde onun olduğu halinden hoşlanmış olduğunuzu unutmayın.
Onun özelliklerini değiştirmeye çalışmayın.
Kavgalarda en büyük problem iki tarafın da 'Son sözü ben söylemeliyim' inadıdır. Kavga elbette anlaşmazlık yüzünden çıkar ama bunu bile bir avantaja çevirmek mümkün olabilir. İki taraf da anlaşma amacıyla hareket ederse sonuca ulaşılacaktır.
En sık yapıla hatalardan biri de, 'Biz birbirimize aitiz' düşüncesine ikna etmek için, karşınızdakine göre konum almaktır.
Bu, hayalkırıklığıyla sonuçlanabilir.



ASTRO GÜNDEM
Merkür-Ay düğümleri bir yanda Güneş-Jüpiter 90'lığı derken, din adamlarının açıklamaları gündemi değiştirebilir. 11 Şubat 1929 tarihinde resmiyet kazanan Vatikan, az rastlanan olaylara şahit olabilir. Bugün ülkemizin sınırları uluslararası basında daha fazla yer alabilir.