Maçın ilk yarısında futbol adına söylenebilecek çok fazla sözümüz yok. Bir tarafta ne yaptığını bilmeyen Trabzonspor diğer tarafta onun ne yaptığını bilmeden koşan bir Gaziantep. Her iki takımın da ortaya koyduğu oyunun adı "Futbol" değil.
Trabzonspor her geçen gün ivme kaybediyor. Savunmada topu kullanmaya çalışan Giray! Hem de kendi yeteneğine tamamen zıt uzun top kullanmaya çalışıyor. İlk yarıda attığı her top rakibe gitti. Hugo Bross her maçta savunmanın önünde oynayan orta saha oyuncusunu değiştiriyor. Dün de Selçuk'a bu alanda görev verdi. Selçuk da savunmanın içine girerek oynamaya çalıştı. Serkan'ın da basit pas hataları eklenince bütün yük Colman'a bindi. Colman da ilk yarıda gerekli yeterlilikte görünmediğinden Trabzonspor gol pozisyonu üretmede cılız kaldı. Kanatlar mı dediniz? Var mı ki ? Bir iki kez Gabriç ile Gaziantep savunmasının arkasına sarktılar. Koskoca 45 dakikada o kadar...
İleride ise Gökhan Ünal ne yazık ki Gaziantep akınlarını başlatan oyuncu görünümündeydi!
GÜNAH KEÇİSİ ARAMAYIN
İkinci yarı Hugo Broos, Yattara ve Alanzinho'yu oyuna sokarak hücumda daha etkili olmaya çalıştı. Bu yarıda Trabzonspor'un kaçırdığı penaltı dışında 4 net gol pozisyonu var. Fakat son vuruş yetersizliğinden kendilerini rahatlatacak moral kazandıracak golü bulamadılar. Trabzonspor'da sorunların başında lider oyuncu eksikliği göze çarpıyor. Şu anki kadroyu düşündüğümüzde böyle bir oyuncu yok. Özellikle kendi sahasında oynadığı maçlarda taraftarıyla barışık olmayan oyuncular var. Örneğin Tayfun... Bu oyuncu ne yaparsa yapsın, Avni Aker'deki maçlarda taraftar baskısından kurtulamıyor. Yazık...
Fakat son yıllarda nedense Trabzonspor taraftarı kendi içinden çıkardığı oyunculara olumsuz bir tutum sergiliyor. Görünen o ki, bugün gelinen noktada Trabzonspor'un yeniden istikrarlı bir yapıya kavuşabilmesi kolay gözükmüyor. Eğer her başarısızlıkta günah keçileri yaratmaya çalışırsanız futbolu bir bütün içerisinde düşünüp başarısızlığın nedenlerini, niçinlerini rasyonel bir biçimde ortaya koymazsanız bu kısır döngüden kurtulamazsınız ve her yıl aynı hüsranı yaşarsanız.
