Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Mutlu çocuk kimdir?

Anne-babalar çocuğun mutlu olmasını isterken gerçekten ne istediklerini iyi bilmek zorundadır. Örneğin mutluluğu para kazanmak olarak algılıyorsak çocuğun meslek seçiminde, yeteneğine bakmadan, maddi kazancı yüksek olanlara yönlendiririz. Yine mutlu olmak, sınavlardan yüksek puan alıp, okul başarısına eşdeğer tutulursa yaşamı bir bütün olarak göremeyiz. Öyleyse nedir mutluluk? Mutlu çocuk kimdir? İşte bu soruyu, değerli dostum Yaşama Sanatı Atölyesi Kurucusu NLP Uzmanı Emel Algül'e sordum.
Mutluluk; bir istek, özlem yerine geldiğinde duyumsanan sevinç olarak tanımlanıyor. Bu bağlamda şöyle bir soru akla gelebilir: Mutluluk her an hissedilen bir duygu mudur? Tanıma göre bir istek vardır ve o istek elde edildiğinde mutluluk hissedilir. Bu durum sürekli olacak bir şey değildir ve sonuç odaklı bir bakış açısını gerektirir. Oysa süreçte ne yaptığımız daha önemlidir. O nedenle amaç mutlu olmaktan çok "iyi hissetme hali" olursa istek yerine gelmediğinde de iyi hissetme halimiz devam edecektir. Çağlar boyunca "iyi hissetme, huzur hali", "kendini tanıma hali" ile eşdeğer görülmüştür. Kendini tanıma ve keşfetmede ise öğrenme çok önemlidir. Çocuğun aldığı eğitimde, öğretmen ve anne-baba desteği onun kendini keşfetmesine hizmet etmelidir. Başarı, okul başarısından çok yaşam başarısı olarak algılandığında çocuğa aldığı nottan ziyade iyi hissetme halini destekleyecek, bu gün ya da bu anlatılanlardan "ne öğrendin" sorusu sorulacaktır.

ADIM ADIM MUTLULUĞA
Mutlu çocuk dolayısıyla mutlu bireydir. Yaşamı iyi ya da kötü diye kategorize etmeyen, iyide "ne yapması" gerektiğini, kötüde ise "ne yapmaması" gerektiğini öğrenebileceğini bilendir. Her durumu kendini keşfetmek ve tanımak için bir fırsat olarak görendir. Aynı düşünceye sahip olmasa da, barış içinde yaşayabilen, özsaygısı ve özgüveni yüksek insan demektir.
Ürün ekilen tohumla ve hazırlanan yakın çevre şartlarıyla doğru orantılı gelişir. Anne-baba ve öğretmen tutumları, çocukla etkileşimleri, çocuğun özünü, kişiliğini, yaşama bakış tarzını biçimlendiriyor. Çocuğun eğitiminin, onu sadece bilgi sahibi yapmak ve sınavlara hazır hale getirmek olmadığını bilmek gerekiyor. Okul başarısına odaklı ilişkide, anne-baba ve öğretmen çocuğa "ne kadar başarı, o kadar sevgi" mesajı verir. Koşullu sevgi ise çocukta öz-değer ve kendine saygı ve özgüven problemi yaratır. Okul başarısı mesleki başarının, sağlıklı bireysel ve sosyal ilişkiler kurabilmenin garantisi değildir. Öğrenme ve gelişim temelli ailelerde çocuğun hatalarından ders çıkarması, yeteneklerini keşfetmesi, öğrenmesine fırsat verilmesi, çocuğa nasihat vermek yerine model olmak esastır. Soru sorulduğunda sadece doğru cevaplara odaklanmayan dolayısıyla hata yapmaktan korkmayan, yaratıcı çocuk yetiştiren aile aynı zamanda onun "iyi hissetme" haline de yatırım yapan aile demektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA