Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Modern zamanın ilkel hastalığı şiddet

Erenköy Kız Anadolu Lisesi'nde misafir olduğum gün Eğitim Yöneticisi- Yazar Berna Ocakcıoğlu'nun Modern Zamanın İlkel Hastalığı Şiddet kitabı ile tanıştım. Neden şiddet diye sorduğumda Berna Ocakcıoğlu; bir öğretmen, bir okul yöneticisi, bir anne ve toplum bilimci olarak ülkemizde ve tüm dünyada insanlığın tüm gelişmişliğine rağmen yenemediği ilkelliği şiddetin gelişmişlikle orantılı olarak azalmak yerine giderek artmasından endişe duyduğunu belirtti. Ve bu nedenle toplumda şiddetle ilgili bir algı değişimi, bir farkındalık hatta şiddete karşı bir birleşme çağrısı olsun diye kitabı kaleme aldığını söyledi.
Gerçekten de kitabın arka kapağında "Bu kitabı eline aldın sakın bırakma! Zira bir çağrı bu kitap, gel sen de katıl aramıza. Şiddeti ortadan kaldıracak gönül iklimini beraber oluşturalım. Şiddeti yok edecek iletişim dilini beraber kuralım. Çocuk olduğu için konuşamayan masumların, dilsiz, sessiz olduğu için işkence gören hayvanların, saldırgandan daha zayıf olduğu için karşı koyamayan kadınların, çocukların, hayır diyemediği için psikolojik şiddete uğrayan erkek ya da kadınların, akran zorbalığına uğradığı için sosyal hayattan kopanların sesi olalım. Bırakma oku! Sıradan saydığın ne çok şeyin aslında şiddet olduğunu anlayacaksın. Oku ve gel gönül iklimini yumuşatmaya, sevgi dilini kurmaya sessiz, çaresiz susanların sesi olmaya gel diyerek bir davette, çağrıda bulunuyor Berna Öğretmen...

Şiddetin her türü insanlık suçudur
Çağrısına ilk ses verenler de öğrencileri olmuş. Onlar da şiddete karşı başlatılan mücadeleye kalemleriyle katılmışlar. Kitabın ilerleyen sayfalarında bir bölüm Geleceğin Annelerinin Şiddete Bakışı başlığı altında, Erenköy Kız Anadolu Lisesi öğrencilerinin şiddetle ilgili kaleme aldıkları yazı ve şiirlerden oluşuyor.
Modern Zamanın İlkel Hastalığı Şiddet kitabı, genel olarak canlılara olan şiddetin köklerine ve temeline indiğini ardından şiddet ateşini körükleyen yakıtı kesmenin yollarını anlatıyor. Berna hoca, kitabında şiddetin sosyolojik ve psikolojik olarak sebeplerini ve sonuçlarını ele almış. Eski ve yeni şiddet türlerini anlattığını en önemlisi de şiddetle karşılaşan kişilerin neler yapmaları gerektiği hakkında bilgi vermiş. Bu yönü ile kitabında yazar, şiddetin ortadan kaldırılması ile ilgili aydınlatıcı, verimli bilgileri ve yol haritasını da okurlarına sunuyor.
Sustukça, sessiz ve hareketsiz kaldıkça yaşanmaya devam eden her türlü şiddetin, istismarın en büyük ortağı biziz. Çünkü sessiz ve hareketsiz kaldıkça şiddet yolunun asfaltını biz döşüyoruz. Bir eğitimci, bir annenin hayat ve eğitim tecrübelerinden ortaya çıkan bu kitap, gerçekten de büyük farkındalık oluşturmuş. Şimdi, yol gösterici olacak nitelikte olan bu eser raflarda okuyucu ile buluşmayı bekliyor. Kısacası, şiddetin her türü insanlık suçudur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA