Çin'de başlayıp tüm dünyayı sarsan koronavirüsün etkilerini, ülkemizde de ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart'tan itibaren daha gerçekçi ve derinden hissetmeye başladık. Bilinmeyen durumun, geleceği öngörememenin verdiği kaygı her kesimde farklı şekillerde sorunlar doğurdu. Bu kesimlerin başında muhakkak ki sınav grubu adayları olan, lise öğrencileri de geliyor. Bu konuyu, Açı Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hakan Yılmaz ile masaya yatırdık.
Hayatlarına yön verecekleri, geleceklerini inşa edecekleri kritik süreç, birden belirsiz bir ortama dönüştü. Bu sırada başta Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu olmak üzere, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın geliştirdiği ve uyguladığı stratejiler, her kesimde olduğu gibi lise grubu öğrencilerinde de süreci daha belirgin hale getirdi.
Uzaktan öğrenme süreci, öğrencilerin yeni bilgileri, yüz yüze öğrenmeye göre daha yavaş öğrendiği gerçeği ile bizi yüzleştirdi. Bu nedenle kazanımların daha nitelikli öğrenilmesini isteyen yetkililer sınav tarihini 26-27 Temmuz'a erteledi. Fakat bu kararın, öğrencilerin bir aydan daha fazla kaygıyı taşımalarına, bilinmezlikten kaynaklı endişeyi uzatmaya sebep olduğu erkenden fark edilerek sınav tekrar 27-28 Haziran tarihine alındı.
YKS'ye doğru
Önlemler bununla da kalmayıp, sınavın AYT kısmının kronik sorunu olan, süre sorunsalı 30 dakika uzatılarak çözüldü. Ayrıca, kazanımlar içerisinde zor kısımlar dediğimiz ve 12. sınıfın 2. dönem müfredatı, sınav müfredatından çıkarıldı. Bu yolla öğrencilerin daha fazla lisans ve ön lisans bölümüne yerleşme şansı oluştu. Bu fırsatı daha da belirginleştirmek için baraj puanı 170'e düşürüldü ve geçen seneye göre fazladan 200 bin öğrencinin istediği bölümlere girme şansı artırıldı.
Bizler, bu süreçte EBA yanında farklı kaynaklarla öğrencilerimizi desteklemeli ve özellikle psikolojik süreçlerini yakından takip etmeliyiz. Sınav az öğrencili sosyal mesafenin gözetildiği ortamlarda maskeli olarak yapılacak. O nedenle öğrenciler sık sık, gerçeğe yakın zaman aralığında, maskeli denemeler yapmalı ve bu farklı duruma adapte olmaya çalışmalılar. Ayrıca, günlerini mutlaka planlamalı ve bu plana uymak için kendilerini zorlamalılar.
Son bir ay, adayların uzun ve onlara hiç bitmeyecekmiş gibi gelen sınava hazırlık sürecinin sonuna yaklaştıklarını fark ettikleri bir dönem. Adayların bu aşamada daha yapıcı ve kendilerini destekleyici bir düşünce biçimini benimsemesi, geçmiş aylarda yapamadıklarına değil, kalan sürede yapabileceklerine odaklanmaları önemli. Böylece son bir ayı, eksiklerinin olduğu bazı konulara yönelerek, hazırlıklarının son aşamasını tamamlamak için önemli bir fırsat olarak görebilir. Geçmiş yılların sınav soruları ve deneme sınavlarını zaman tutarak çözmek, adaylara hem eksiklerini fark etmelerinde hem de zaman kullanımında faydalı olacak.
Bu sınav zeki ve düzenli çalışan öğrenciler için her zaman olduğu gibi, salgın sürecinde de güzel bir başlangıç olacak. Tüm öğrencilerimiz için başarılı ve sağlıklı bir sınav süreci olmasını diliyorum.
